30 Eylül 2025
Yaşanacak olanlar değil, her zaman yaşanmış olanlar değişiyor!
29 Eylül 2025
İstediklerine ulaşmanın yolu negatiflerinden kaçmak değildir!
Geçmişten kaçarak yeni bir geleceğe...
28 Eylül 2025
Düşüncelerimizle her şeyi yenebilecekken, hep düşüncelerimize yeniliyoruz!
Düşündün mü hiç?Okumak için hangi yazarları tercih ediyorsun?
En çok kimleri dinlemek, kimlerle, hangi konularda sohbet etmek keyif veriyor sana?
Kimlerin söylediklerini daha fazla önemsiyorsun?
Kimlerin düşünceleri daha değerli senin için?
Kimlerin zihnine, düşüncelerine dokunmalarına izin veriyorsun?
Düşündün mü hiç bunun nedenini?
Neden özellikle onları tercih ettiğini?
Neden onların söylediklerine daha çok değer verdiğini?
Sence sebep hangisi?
27 Eylül 2025
Aslında iyi bildiğim, ama bildiğimi bilmediğim bir haldeyim!
Yaşadım. Yaşıyorum.
Bazı şeylerde başarılı oluyorum. Bazılarındaysa başarısız.Bazen kendimi çok güçlü hissediyorum. Bazen de çok zayıf.
Bazı şeyleri doğru, bazılarını yanlış yapıyorum.
Zaman, zaman düşüncelerimin önüne geçebilsem de, çoğu zaman onların arkalarında kalıyorum.
“Kişiliğim” dediğim bana özel bir hapishanem var.
26 Eylül 2025
Her şey sana, senin neye inandığına bağlı!
Sen de herkes gibi, fikirlerinle, düşüncelerinle dünyaya nüfus etmek için buradasın.Varlığınla, hayata bir anlam, bir değer, bir renk daha katabilmek için…
Dünya denilen sahne, gerçekliklerin olası zaman dilimleri…
Sen içlerinden hangisini seçersen, o hayatın bir gerçeğine dönüşecek.
Her şey sana, senin neye inandığına bağlı!
25 Eylül 2025
Hayatı bir parçalanma olarak mı, yoksa bir bütünleşme olarak mı yaşamayı seçiyorsun?
Yalnız değilsin.Sen de herkes gibisin.
Senin de kafan karışık, sen de emin olamıyorsun bir çok şeyden.
Sen de sürekli güvende olmak istiyor, gelecek için kaygılanıyor, endişeleniyorsun.
Bugüne kim bilir kaç kişi, tıpkı senin gibi ne acılar, ne sıkıntılar, ne hayal kırıklıkları yaşadı. Yaşadıklarından dolayı canı yandı, üzüldü, hayatı bir türlü kontrol edemediği için öfkelendi, isyan etti.
24 Eylül 2025
Kendi ışığını keşfettiğinde artık karanlıktan korkmuyor insan!
Hayat hayattan besleniyor, insan yaşadığı ilişkilerden.Gece gündüz gibi sürekli yer değiştiriyor her şey.
Bir kendini hatırlıyor insan, bir unutuyor.
Bir özgür bırakıyor, bir yargılıyor, tutsak alıyor.
Kimi zaman gerçeklere ulaşmak için çabalıyor.
Kimi zamansa sahte olandan uzaklaşmak için.
23 Eylül 2025
Nasıl bir bestesin sen, hayatındaki insanlar seni ne hissederek dinliyor?
Farkında mısın?Sen de herkes gibi varlığınla dünyayı renklendiriyor her gün hayata yeni gerçeklikler armağan ediyor, insanlar için gerçeğin sonuçlarını yaratıyorsun.
Her cümlen, her davranışın, ürettiğin her gerçeklik düşüncenin bir aracı, dünyada oluşan bilginin bir kaynağı.
Memnun musun yaşadığın hayattan?
22 Eylül 2025
Ne gözümüzü alabiliyoruz hayattan, ne yaşamayı göze alabiliyoruz!
Çünkü hayat olmasını istediğimiz gibi değil. Olduğu gibi!
Hayatın kendi planı varken, bizim de hayata dair kendi planımız olsun istiyoruz.
Kızgınız dünyaya!
Etrafında döndüğümüz dünyanın, bizim düşüncelerimizin etrafında dönmesini istiyoruz!
Kızgınlığımızın sadece dünyada olan bitenler yüzünden olmadığını kabul edemiyoruz.
Yaşayamıyoruz hayatı!
Hiçbir an’ı tam yaşayamıyoruz, hep bir sonrakine hazırlık yapmakla meşgulüz.
Ya ötesindeyiz yaşadığımız an’ın, ya da gerisinde kalıyoruz.
21 Eylül 2025
Kendin olmadan bana bir daha bakma!
Çarşamba günü duruşması vardı. Üçüncü evliliği de, iki gün sonra artık kağıt üstünde de son bulacaktı.
Acaba eş seçimi konusunda neden başarılı olamıyordu?
Son katıldığı grup terapisinde konuşulanlar aklına geldi!20 Eylül 2025
Her şeyini bildiğini zannettiğin bir belirsizliğe kendini tanımadan ne kadar dayanabilirsin?
Acaba neyin, ne kadar farkındayız?Kendimizin ne kadar farkındayız?
Hayatın bizim için nasıl bir deneyim olduğunun, bizim için nasıl bir planı olabileceğinin ne kadar farkındayız?
Farkında olmadan hangi hataları yapıyoruz?
Farkına varamadığımız için neleri tekrar, tekrar yaşıyor, başkalarına neler yaşatıyoruz?
Nelerden, sürekli kaçtığımız için, neleri hiç yaşayamıyoruz?
19 Eylül 2025
Gerçekleri örten yalanlar! Yalanları örten gerçekler!
İyi insan olabilmek için birileri tarafından cezalandırılmana ya da ödüllendirilmene gerek yok ki. Şükredebilmek için senden daha kötü olanları görmene gerek olmadığı gibi…
Hayal edebilmek için senden önce onun yaşanmış olduğunu bilmene gerek yok ki.
Hayatı doya doya yaşayabilmek için belli sonuçlara, beklentilere ihtiyacın olmadığı gibi…
Nasıl bir yaşamın olduğunun kararını verebilmek için, yaşamında neler olduğunun bir önemi yok ki. Kendini sevebilmek için, kim olman gerektiğinin bir önemi olmadığı gibi…
Nereye doğru, neden gittiğini bilmiyorsan hangi yolda yürüdüğünün bir önemi yok ki.
Haşim Arıkan
18 Eylül 2025
Hayat dediğin şey içinde sen olmazsan nedir ki?
Hayat dediğin şey, içinde sen olmazsan nedir ki?Onun bir anlamı, bir önemi, bir amacı olabilmesi için, ona her zaman sen gibi bir yolcu gerekli!
Ama nedense o umursamaz hiç bu gerçeği, eninde sonunda ne yapar eder yaşamın kıyısına kadar getirip, sonsuzluğa yuvarlar seni, senden öncekilere de hep yaptığı gibi.
Yaşadığın sürece sürekli oynar durur seninle,
Bazen yıldızlarla dolu sınırsız bir gökyüzü gibi hissettirir sana kendini.
17 Eylül 2025
Hissettiğinde kimsin sen? Düşündüğünde kim?
Sen;
Yarından bugüne bakan mı?
16 Eylül 2025
Ya da öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?
Hadi söyle bana hayat!Beni nereye, kime doğru yaklaştırıyorsun?
O kim ve şu an da nerede?
Onunla karşılaştığımızda, ben acaba hangi ben olacağım?
O zamana kadar gerçekte kim olduğumun ne kadarının farkına varmış, ne kadarını hayatıma yansıtmış olacağım?
Sence biz, birbirimiz için doğru kişiler miyiz?
Birbirimizin hayatında kalıcı mıyız, yoksa sadece mevsimlik miyiz?
Acaba ne kadarını bana göstermeye cesaret edebilecek? Nelerini hep benden gizleyecek?
15 Eylül 2025
Hayatının akışı, dokunuşlarınla bugüne kadar acaba nerelerde, kaç kere farklılaştı?
Kader;
Hayatın, insana hiç fikrini sormadan karşısına çıkardıkları mıydı?
İnsanın o doğmadan önce yazılan reçetesine uygun olarak onu esas lezzetine, hayata bulaştıracağı kendine has renge ulaştıracak malzemeleri zamanı geldikçe, sırasıyla, onun hamuruna katması mıydı?
Yoksa insanın esas kaderi,
14 Eylül 2025
Hayat, doğru zamanda doğru şeylerden vazgeçtiğin bir oyun mu?
Tam duşa girecekken durdu. Her akşam düzenli olarak yaptığı şeyi bir kez daha tekrarladı. Gün içinde zihninde oluşan, o güne dair bütün olumsuz deneyimleri, düşünceleri topladı, buruşturdu ve evrenin boşluğuna doğru fırlattı.
- Neden yapıyorsun bunu
13 Eylül 2025
Her yeni şey, her eski şeyi yeniden biçimlendiriyor!
Sanırım bu aralar biraz hayat yorgunuyum, şehrin gürültüsünden, koşuşturmasından, kalabalığından, kaçıp kurtulmak istiyorum.
Bu dalgalı ruh halimle, belki biraz dinginleşirim umuduyla kendimi bir deniz kıyısına atıyorum. Hayat, ben ve son dönemde yaşadıklarıma dair nedenler, niçinler, nasıllar uçuşuyor zihnimde. Kendimi onlara kaptırmak istemiyorum. Boş, boş denize, o en son noktasına, sonsuzluğa doğru bakmaya başlıyorum. Sonra gözüm denizdeki dalgalara takılıyor.
Deniz bugün dalgalı. Dalgalar büyük bir şiddetle kayalıklara çarpıp yavaşça geri çekiliyor, sonra çok daha kuvvetli bir şekilde tekrar geri dönüyor. Sağ tarafımdaki o heybetli sarp kayalığın, dalgaların ona her çarpışında sanki isyan eder gibi çıkardığı o uğultuyu duyuyorum. Sol tarafımdaki o gösterişsiz küçük kayalık ise bu hırçın dalgalar karşısında son derece suskun ve sabırlı. Hiç sesi çıkmıyor.12 Eylül 2025
Yoksa ben, o kararları bana verdiren bir gücün etkisinde miyim?
Bir şeylerden mi kaçıyorum?
Koştukça nelerden uzaklaşıyorum?
Kaçtıkça nelere yaklaşıyorum?
Gerçek ben’in peşine mi düşmeliyim?
Yoksa önce ben’de sahte olanları mı terk etmeliyim?
Ne olmadığımı mı keşfetmeliyim?
11 Eylül 2025
Yarını bugünde hep, dünün anıları, sende bıraktıkları ile karşılayacaksın!
Farklı olan sadece “bugün” de.
Dün bir önce bugündü.
Yarın ise bir gün sonra bugün olacak.
Dün, bugün için artık bir anı.
Yarınsa, zihnin senin için üretebildiği senaryolarla sınırlı olacak.
İşin zor tarafı;
Yarını bugünde hep, dünün anıları, sende bıraktıkları ile karşılayacaksın.
Dünün düşünceleri, önyargıları, bugünü hep dünün içine çekip, kendini biraz daha güçlendirmek ve sürekli geleceğe ulaşmak için çabalayacak.
10 Eylül 2025
Zihin dediğim şey aslında küçücük bir el feneriydi!
Bildiğimi düşündüğüm her şey eski ya da eksik!
Bense onların tam, bütün ve doğru olduğunu düşünüyorum.
Bir şeyi istiyorum derken, aslında başka bir şeyden kaçmaya çalışıyorum.
Barışı savunurken sürekli birileriyle savaşıyorum.
Sevgiyi arzularken, sanki bir yarışın içindeymişcesine, hırsla, acımasızca, duygusuzca yaşıyorum.
Coşkularım geçici...
Zavallı zihnim!
Zaman içinde biriktirdikleriyle koşullu.
Oysa doğduğum da ne kadar temiz, saf, özgür, sınırsız ve masumdu.
Ama o da, bilincin harekete geçmesiyle birlikte uyandı, dünya sahnesindeki büyük oyuna dahil oldu ve tasarımına uygun bir mantıkla görev masasına kuruldu.
9 Eylül 2025
Bazı ilişkiler seni yeniden doğururken, bazıları senin bir parçayı rehin alıyor.
8 Eylül 2025
Hatırlayabiliyor musun? İlk ne zaman vazgeçtin içinden geldiği gibi yaşamaktan?
Gerçek seni ilk ne zaman ve neden terk etmeye başladın?
Her geçen gün seni kendinden uzaklaştıran bu garip yolculuğa, seni kimler çıkardı?
Kimler öz benliğinin yeterince iyi olmadığına, kendi ruhunun sana yetemeyeceğine seni inandırdı?
Kendine olan sevgi ve inancınla hareket etmenin eksik, yanlış olduğu düşüncesine seni acaba kimler, nasıl taşıdı?
Kimler sahip olduğun o güçlü “kendim olma arzusu” nun yerine “kendi imajımı gerçekleştirme arzusu” nu koydu?
7 Eylül 2025
Neden beni seviyormuş gibi yaptın?
Kadının ağzından dökülen o cümlenin şokundaydı adam!
Kadın onu terk ediyordu…
Yine de kısık sesiyle “Neden?” diye sordu.
Ve kadın anlatmaya başladı…
“Her şey ilk… "
Cümlenin devamını getirmedi…, getirmek istemedi. Kurmaya başladığı cümlelerin içerdikleri detayların adam için anlamsızlığını fark etti. Sustu. Gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı.
Bundan bir yıl önce yaşadıkları o şiddetli tartışma sonrası içinde yaşadığı o güçlü duygusal fırtınayı hatırladı. O gece onun için bir milat olmuş, o gece bazı kararlar almış ve kendi içsel yolculuğunu o gece başlatmıştı.6 Eylül 2025
Yoksa sen de mi yaşadığın hayattan artık yoruldun?
Yoksa sen de mi yaşadığın hayattan artık yoruldun?
Belki de senin için de artık zamanı geldi!
Hadi, boz bu defa, yıllardır seni farklı hiç bir yere götür(e)meyen o ezberlerini.
Terk et, yıllardır peşlerinden gittiğin, seni hep aynı gerçekliklere ulaştıran o düşünceleri.
Bırak artık o kullanılmaktan aşınmış kelimelerle kurduğun, önceden kolaylıkla tahmin edilebilir cümlelerini.
Daha önce kullanmadığın kelimelerle, yeni, farklı cümleler kur kendine.
5 Eylül 2025
Sanki bir yere gitmiyorlar, bir şeylerden kaçıyorlar!
4 Eylül 2025
Hayatın içindeki yeni olanları, biz hep aşina olduklarımıza feda ettik!
Hepimiz doğduğumuzda bir hiç değil miydik?Büyüdük.
Bir çok insan tanıdık.
Dönüştük.
Hiç kimseydik.
Yaşananları yaşanan da bırakıp yürümeyi beceremedik.
Tutunmak istedik yaşadıklarımıza, onları bırakmayı hiç istemedik.
3 Eylül 2025
Geçmişin ayak izlerini takip ederek kendini farklı bir geleceğe taşıyabilir misin?
Yoksa değişen seçeneklerle birlikte senin yapacağın farklı seçimlerin, hayatını ve inandığın dünyayı değiştirme ihtimali mi!
Bir içinde ki senden artık farklı bir hareket bekleyen dünyaya, bir dışarıda ki, içine sürekli korkular salan dünyaya...
2 Eylül 2025
Aç artık ruhunun ışıklarını!
Keşke gün, bugün benim için biraz daha sakin başlayabilseydi!
Nedenlere, niçinlere, nasıllara bulaşmasaydı hiç zihnim.
Keşke bugün...
Sadece hayatın sesleri çalınsaydı kulağıma.
Sadece hayatın coşkusu, neşesi, enerjisi karışsaydı ruhuma.
Hayatın içindeki samimi, doğal hareketlere takılsaydı sadece gözlerim.
Hayatın hayatı nasıl mükemmel bir şekilde beslediğini,
1 Eylül 2025
İkimizin de sessizliğinde benzer itiraflar saklı!
Ben de senin gibiyim.Sessiz görünüyor olsam da, benim de düşünceler bir nehir gibi akmaya devam ediyor sürekli zihnimde.
Aynı gökyüzünün altında, farklı bedenlerde, benzer mücadeleyi veren iki yalnız varlığız biz seninle.
Sanki;
Işığın ya da karanlığın olmadığı anlamsız bir boşlukta.
Yok olmayan ama yerinde de durmayan tuhaf bir sisin ortasında,
İsteyerek sürdürülen bir sürgünün yalnızlığı bu yaşadığımız.