Sen sadece kahveni, çayını al ve uğra, ben her sabah 07:00'de yeni bir yazıyla buradayım.

8 Eylül 2025

Hatırlayabiliyor musun? İlk ne zaman vazgeçtin içinden geldiği gibi yaşamaktan?

Hatırlayabiliyor musun?

Gerçek seni ilk ne zaman ve neden terk etmeye başladın?

Her geçen gün seni kendinden uzaklaştıran bu garip yolculuğa, seni kimler çıkardı?
Kimler öz benliğinin yeterince iyi olmadığına, kendi ruhunun sana yetemeyeceğine seni inandırdı?
Kendine olan sevgi ve inancınla hareket etmenin eksik, yanlış olduğu düşüncesine seni acaba kimler, nasıl taşıdı?
Kimler sahip olduğun o güçlü “kendim olma arzusu” nun yerine “kendi imajımı gerçekleştirme arzusu” nu koydu? 
Kabul görmek, reddedilmemek için, kendin olmak dışında başka bir şeyler de daha yapman gerektiği yalanıyla seni kimler kandırdı?

Hatırlayabiliyor musun?

İlk ne zaman vazgeçtin içinden geldiği gibi yaşamaktan?
Kendini açıkça ortaya koyup, ben gerçekte buyum diyebilme cesaretini, yaşadığın hayattan keyif alma yeteneğini ne zaman yitirmeye başladın?
Kendi ışığının seni yeterince aydınlatamayacağına seni kimler inandırdı?
Kim aradığın cevapların, senin değil de başkalarının içinde saklı olduğu yalanıyla seni kandırdı?
Dışarıdaki dünyanın içindeki dünyadan daha gerçek olduğuna, içten dışa değil, dıştan içe yaşamanın daha doğru olduğuna seni kim inandırdı?

Olman gereken ve olduğun “ben” arasındaki bitmek bilmeyen gerilimle dolu bu çaresiz, tedirgin hayata seni kimler mahkum bıraktı?

Biliyor musun?

Kendimizden her kim yüzünden, her ne sebepten dolayı, ne kadar uzaklaşırsak uzaklaşalım, o anda nasıl bir hayat yaşıyor olursak olalım, içimizde kaynağı biz olan, bizden başka hiçbir kimsenin bize veremeyeceği bir kıvılcım her zaman vardır. O küçük kıvılcımdır kulağımıza her koşulda umudu fısıldayan, bizi ayakta tutan ve o gün geldiğinde, biz kendimizi artık buna hazır hissettiğimizde, zaman içinde uzaklaştığımız “ben” e, bizi yeniden yaklaştıran.
 
Yangınlar ormanı kül ettikten sonra yeniden açan çiçekler gibi, tüm yaşanmışlıkların ardından gerçek ben’i içimizde yeniden canlandıran, yeniden ayağa kaldıran.

Kendimizi özgür, mutlu, huzurlu hissettiğimiz, hayatın anlamını daha net görebildiğimiz,  tadını çok daha fazla çıkarabildiğimiz, içimizdeki o saklı cennete bizi yeniden ulaştıran...

Haşim Arıkan


Fotoğraf:  Pexels / Ricardo Ferreira
 

Hiç yorum yok: