27 Aralık 2025

Değişmek zor gelince zincirleri bile insana konforlu gelebilir.


Susuyordu... 

Susuyor ve son dönemde yaşadıklarını düşünüyordu! 
O susunca da, her zaman olduğu gibi içindeki o ses, onunla iletişime geçiyordu!

“Daha ne istiyorsun ki?” dedi. “Ne güzel işte! Tamamen özgürsün artık. Bundan sonra ne korkman gereken bir şey, ne de hesap vermen gereken biri var!” Onun bu manidar sözlerinin ardından yüzünde acıyla karışık yarım bir gülümseme belirdi. Tam o anda da anılardan uçup gelen iki cümle beynine bir hançer gibi saplanıverdi.

Birlikte olmamızı gerçekten çok istiyorsan, önce beynindeki bazı peşin hükümleri, tanımları, korkuları yıkman gerekiyor. Yoksa bir gün onlar bu ilişkiyi yıkacak...

Bizzat yaşanmış deneyimler, 
Başkaları tarafından zihnimize enjekte edilenler, 
Geçmişin zihnimizde bıraktığı parmak izleri, tortular, 
Bir türlü kopamadığın, içinde saklı çözülememiş duygular, korkular, öfkeler, endişeler, şüpheler... 
En sonunda ise bunların ağırlığını kaldıramayıp yıkılıp giden ilişkiler!

İçindeki ses tekrar konuşmaya başlayarak onu bu düşüncelerinden kopardı.

“ Senin sorunun ne biliyor musun? Yaşadığın her şey hep yarım ya da eksik, hiç biri tam değil. Duygularını sürekli bastırıyor, onları sonuna kadar yaşamak için kendine asla fırsat tanımıyorsun. Bunun için de sürekli korkularınla, endişelerinle mücadele etmek zorunda kalıyorsun. Acı çekmekten korkuyorsun, terk edilmekten, yalnız kalmaktan korkuyorsun...

Oysa kendini duygularının tam ortasına bırakabilmeyi öğrenebilsen, bunu yapabilecek kadar cesur olabilsen, onların içine dalıp onlarla yıkanabilsen, inan bu duygularla ilgili olarak içinde eksik, yarım, tamamlanmamış hiç bir şey kalmayacak. Onları büyük bir keyifle kabullenmeye, sahiplenmeye ve en önemlisi gerektiğinde onlardan hiç zorlanmadan kopabilmeye, onlara veda edebilmeye başlayacaksın.

Kopmanın yaşadığın deneyimi unutmak olmadığını, tam tersine deneyimin iliklerine kadar nüfus etmesi için kendine izin vermek, onun içine senin için gizlemiş olan özü kendinle bütünleştirmek olduğunu anlayacaksın.

Kendini sürekli tekrar eden bir geçmiş korkusunun mahkumu olmaktan kurtaracaksın...

Kendini, kendisi karşısında yine duygusal olarak çırılçıplak ve çaresiz hissediyordu. 

Sadece sustu ve düşündü...

Haşim Arıkan



Fotoğraf: Unsplash / Omid Bonyadian

Hiç yorum yok: