Sen sadece kahveni, çayını al ve uğra, ben her sabah 07:00'de yeni bir yazıyla buradayım.

31 Ağustos 2025

Başkalarına hayır diyebilmek için, kendine ne kadar büyüklükte bir evet demen gerekir?

Gözyaşlarım yanaklarımdan sicim gibi süzülüyor. Birazdan hoca gelip namazını kıldıracak bize. "Merhumu nasıl bilirdiniz?" diye soracak hepimize. 

Eminim ki herkes içten bir “iyi bilirdik” cevabını verecek! Sonra herkes, hep birlikte ona hakkını helal edecek, hocanın eşliğinde peş peşe, üç kere. Bir çoğumuz için esas hakkını helal etmesi gereken o iken!

Sırdaşım, can dostum kim bilir kaç kere konuştuk seninle. 

Her seferinde "haklısın" dedin bana. Bu kadar mı zordu “HAYIR” diyebilmek insanlara? Bu kadar erken yaşta yaşama karşı mıydı diyebileceğin tek “HAYIR”!

30 Ağustos 2025

İlişkilerimiz bize hep geçmişimiz hakkında konuşur, hala göremediklerimizi bize anlatır durur!


Acaba geçmişimize dair gerçekleri görmek için kaç deneyim bırakmalıyız ardımızda?
Kaç farklı tekrar yaşamalıyız, farklı zamanlar da, farklı insanlarla, farklı mekanlarda!

Hayatımızda neden hep aynı gerçeklikleri yaratıp duruyoruz?

Niçin hep benzer insanlara, benzer ilişkilere tutunuyoruz?
Bizi çevreleyen sonsuz olasılıklar denizinde nasıl oluyor da durmadan hep aynı gerçeklere ulaşıyoruz?

Düşünüyorum!
Hayatım üzerinde kontrolümün olmadığı fikrine acaba ne zaman, neden kapıldım?
Sürekli geçmişten beslenen zihnimin bana gösterdiği yolun dışında kalanları, ne zamandan beri ben yok saydım?

Bilincimi, irademi kullanmaktan vazgeçip hayatımın yönetimini ne zamanda beri zihnime bıraktım.

29 Ağustos 2025

Zihnin kışında kaybolmak mı, kendi baharını yaratmak mı?


Kimi zaman soğuk bir kış mevsimi gibi hissettirir sana kendini hayat.

Eski, senin için artık sona ermiş, eskinin yükünden kurtulan yorgun ruh, yeniden canlanabilmek için sanki bir süreliğine kış uykusuna çekilmiştir.

Yeni olansa henüz varlığını sana hissettirememiş, senin için yeni bir olasılığına dönüşebilmek, sana kendini gösterebilmek için zamanını beklemektedir.

Sen fark etmesen de aslında her soğuk kış, ardından gelecek olan baharın tohumunu da taşır her zaman içinde…

28 Ağustos 2025

Neden geçmiş deneyimlerim hep benim kılavuzum rolündeler?


Neden korkuyorum bu kadar çok geleceği düşünürken...

Neden bu kadar endişeleniyorum hayatımla, kendimle ilgili gelecek hayalleri kurarken...

Zihnimde sürekli dönüp duruyor geçmişin tortusu düşünceler.
Hepsi de geleceği kendi tarzlarında renklendirmek için ne kadar da istekliler.

Ne zor bir şey, geçmişin varsayım ve sonuçlarından hareketle bir gelecek hayal etmek. 
Geleceğin, hem dünden farklı olmasını arzulayıp, hem de sanki o güne kadar öğrendiklerinin içinde gizliymiş gibi onlardan beslenerek düşünmek.

27 Ağustos 2025

Geçmiş onu yaşadığın haliyle durmuyor, onu hatırlayan sen'le birlikte o da sürekli değişiyor!

 


Anne ve baban hakkında ne düşünüyorsun?

Seviyor musun onları? 
Onlar gibi anne ve babaya sahip olduğun için mutlu musun?
Yoksa sana veremedikleri sen de eksik bıraktıkları için onları hala suçluyor musun?
Onların sana yaptıklarında mı yoksa daha çok senin için yapmadıklarında mı aklın?
Bugünkü yetişkin halinle, onların sana verebildikleri kadarını kabul edip, onlardan alamadıklarından feragat edip, onları artık ben tamamlayabilirim diyebiliyor musun?

Düşünüyor musun hiç?

Onların da, kişiliklerinin derinlerinde gizli, onları seni sevmekten, seni anlamaktan, kendilerini sana vermekten alıkoyan bir şeylerin var olabileceği gerçeğini…

Bizim kendi gerçekliğimizin aslında tek gerçeklik olamayabileceğini…

Hiç bir anne ve babanın kendinde olmayan bir şeyi çocuğuna veremeyeceğini…

26 Ağustos 2025

Zorlu bir itiraf anında, kendime ve sana karşı dürüst olmayı seçiyorum!

,,
Senden özür diliyorum!

İlişkimiz süresince sana veremediklerim için.
Sana katılamadığım zamanlar, 
Sana yaşattığım hayal kırıklıkları için.
Bize dair, tamamlamam için yarım bıraktığın o cümlelerini tamamlamaya çabalamadığım için.
Sohbetlerin etkisiz elemanı, karar anların çekimser oyu, sen bilirsin’lerin insanı olduğum için.

Cesaretsizliğimi, ürkekliğimi, korkaklığımı senden gizleyip, güçlüymüş gibi görünebilmek adına, duygularımı yok sayıp kendimi senden uzak tuttuğum için.

25 Ağustos 2025

Yalnızlık hayatın küçük bir parçası olmaktan çıkıp, hayatın kendisine dönüşüyor...

Farkında mısın?

Bir kenara itilmek insana, arada kaynamayı, güçlü olanın yoluna çıkmamayı, kalabalıklara karışmayı, çoğunlukla yutkunup susmayı öğretiyor.

İnsan her incindiğinde etrafına bir kaç duvar daha örüyor. Ve bu duvarların arkasında her geçen gün biraz daha yalnızlaşıyor. Yalnızlık artık hayatın küçük bir parçası olmaktan çıkıp, hayatın kendisine dönüşürken, insan da daha fazla incinmemek için alarmı sürekli çalan, huzursuz, gergin, korkak ve cesaretsiz birine dönüşüyor.

24 Ağustos 2025

Üç tane farklı ben mi çıkar o zaman ortaya?

 

Kendini, yaşadığın hayatı, etrafına yansıttığın duyguları bir başkasının kaleminden okumak ister miydin?

Rahatsız eder miydi acaba o okudukların seni?
Farklı anlaşıldığını görünce yazara öfkelenir miydin?

Daha doğru anlaşılabilmek için bir şeyleri değişmek mi isterdin?

Kullandığın kelimeleri, cümleleri daha özenle mi seçerdin?
Davranışlarına, beden diline daha fazla mı dikkat ederdin?

Bu defa daha itinalı davranarak kendine yeni bir rol benlik mi seçerdin? 

23 Ağustos 2025

Bazen her şey kendine sormaya cesaret ettiğin o ilk soruyla başlar!


Önce elindeki kitabı, ardından gözlerini kapadı. Kendini okuduğu kitabın etkisiyle zihninde uçuşmaya başlayan soruların akışına bıraktı. İlk soru çok kısa bir sürede netleşmiş zihninin tam orta yerinde dimdik durmaktaydı!

“Neden korkuyorum ben kendi bireyselliğimi ifade ederek yaşamaktan?”

Sustu…Zihninde uçuşan soruların onu nereye kadar götürebileceklerini görmek istedi. O sustukça her soruyu bir başka soru takip etti…

22 Ağustos 2025

21 Ağustos 2025

Yaşamak ancak yaşayarak öğreniliyor.


Farkında mısın?

İyi bir yaşam ancak iyi ilişkilerle inşa edilebiliyor.

İnsanın kendisiyle olan ilişkisi, hayatındaki tüm ilişkilerini etkiliyor. 
Kendi içindeki insanı tanıyıp anlamadan, diğer insanlarla anlaşması mümkün olmuyor.

Bir Afrika atasözünün dediği gibi;

“İnsan ancak başka insanlar aracılığıyla insanlaşıyor.”

Başkalarının hikayelerinde rol almadan, onları anlamadan, kendi hikayesini okuyamıyor. 
Kendi içindeki insanı, ancak bir başkasında, başka bir hikayede görerek tanıyor.

20 Ağustos 2025

Düşüncelerimle, hayatımın arasındaki o güçlü ilişkinin farkına ben çok geç vardım!


Önce;

Gördüklerimi, duyduklarımı, hissettiklerimi, 
Kısacası yaşadığım deneyimleri tanımlayıp, dünyaya, hayata, kendime dair zihnimde, anlamlar, yargılar, şablonlar, inançlar yarattım.


Sonra;
Yaşadığım her yeni deneyimi bu bilgilerle tekrar, tekrar özdeşleştirip, zihnimin yarattıklarını onlara da doğrulattım.


Bir süre sonra artık yaşadığı her şeyi bu sabit veriler aracılığıyla tercüme eden, zihnindeki hapishanede sıkışıp kalmış bir tutsaktım.

19 Ağustos 2025

Hangi ben olabilme ihtimallerine yaşam şansı tanımıyorum?


Bir şeylerden mi kaçıyorum?
Bir yerlere mi varmaya çalışıyorum?

Bir şeylerden kaçtıkça nelere yaklaşıyorum?
Kimlerin hayatından çıkıyorum?
Kimleri hayatıma dahil ediyorum?

Bir yerlere varmaya çalıştıkça nelerden uzaklaşıyorum?
Kimleri hayatımdan çıkarıyorum?
Kimlerin hayatına dahil oluyorum?

Geçmişin gölgeleri mi geleceğin üstüne düşüp beni korkutuyor?
Geleceğin düşleri mi beni geçmişin gölgesinden kurtarıp rahatlatıyor?

Bir tercih mi yapıyorum?
Bir şeyden mi vazgeçiyorum?

18 Ağustos 2025

Hayatın kıyısında, kendimin dışında...

 

Nedense, izleyiciyim hep…

Sadece izliyorum, gözlerimin önünden geçip gitmekte olan gerçeklikleri…
Hep dışındayım dünya sahnesinde sergilenmekte olan o büyük gösterinin…
Bilerek, isteyerek gösterinin dışında bırakıyorum kendimi…
Sadece gözlemliyorum, olanlara duygularımı sunmak dışında bir şey yapmıyorum…

Kafam karıştığında, onu da başkalarının söyledikleriyle bastırmaya çalışıyorum…
Benim için hayat sanki bir alışkanlık, aynı yalanların hep birlikte tekrarından ibaretmiş gibi.

17 Ağustos 2025

İnsanın yalnızlığının ağırlığı, onu neresinde hissettiğine göre değişir miydi?

Düşünüyorum!

Hayatına dokunan insanlar değişseydi, yalnızlığı seçen bir insan, yine yalnız olmak ister miydi?

Bir insanın yalnızlığı seçmesinin ne kadarı, yanında olan insanlarla ilgiliydi?
Yalnızlığın ağırlığı, insanın onu neresinde hissettiğine göre değişir miydi?

Düşünüyorum!

Kimsenin onu mutlu etmeye çalışmadığını fark etmesi mi insanı herkese hayır diyerek yalnızlığa doğru iterdi? 
Yalnızlık, insanın, terk edilme, unutulma, yok sayılma, reddedilme, risklerini de bertaraf eder miydi?

Yoksa yalnızlık, insanın onu daraltan tüm zincirleri kırıp, özgürlüğünü ilan edebilmesi için ödemesi gereken bir bedel miydi? 

Bir insan neden sadece kendine ait olmayı ister, neden yalnızlığı seçerdi?

Düşünüyorum!

16 Ağustos 2025

Ne öğrendin tüm bu yaşadıklarından?


Benim de günüm geldi üzerime bu bedenimi giyip, ben de insan oldum.

Yeryüzüne indim, var olan hayatların içine doğdum.
Mutluluk, sevinç gözyaşı olup o insanların duygularına dokundum.
Onların hayatlarında kendime bir yer açmak için çocuk aklımla sürekli çabaladım.

Zaman eşlik etti bana, ben de zamanla büyüdüm.
İnsanlarla karşılaşıp, onlarla ilişkiler kurdum, bilmediğim duygularla, düşüncelerle tanıştım.
Dünya sahnesinde sergilenen büyük oyunda ben de performansımı sergilemeye başladım.

15 Ağustos 2025

Hayatı yaşarken gerçek bir insan olmayı başarabiliyor muyum?


Acaba insan olmanın ne demek olduğunu ne kadar biliyorum?
Hayatımı yaşarken gerçek bir insan olmayı başarabiliyor muyum?

Ne tuhaf değil mi?

Aslında hepimiz insan olarak hayata gözlerimizi açıyoruz.
Ama insan olmayı, insan olmanın ne demek olduğunu ancak yaşarken öğreniyoruz.
Hayatın içine karışıp, diğer insanları izleyerek keşfediyoruz, kendi gerçekliğimizin farkına varmamış olduğumuz parçalarını, kendi kör noktalarımızda olanları, insan olmanın değişik hallerini, bir insanın sahip olduğu farklı potansiyelleri, zenginlikleri…

14 Ağustos 2025

Benim Kim Olduğumu, Senin Geçmişin Söylüyor!


Farkında mısın?

Aramızdaki her şey senin bana nasıl baktığına bağlı olarak gerçekleşiyor…

Düşündün mü hiç?
Benim, senin için kim olmamı istiyorsun?
Sana söylediklerimin, yaşattıklarımın içinde neyi arıyor? Neden cümlelerimin, davranışlarım şifrelerini kırmak için kendince çabalıyorsun?
Neden sana söylediklerimin içinden, sana senin inandıklarını onaylayanları cımbızla çekip alıp, bana hep onlardan bahsediyorsun?

Farkında mısın?
Bende göremediklerine bakıp, her zaman sadece kafanın içindekileri görüyorsun!
Esas konuşması gereken senken, sen kendine sürekli sessiz kalıp, sürekli susuyorsun!

13 Ağustos 2025

Zihnin sınırlarından hayatın sonsuzluğuna...

 


Zor değil mi?


Kendinle zaman zaman yalnız kalıp, kendi içinde bir yolculuğa çıkabilmek, kendinin gitgide daha derinlerine inebilmek. Zihnin gizli odalarını, saklı güdülerini, geçmişin karmaşık mirasını çözebilmek için çaba sarf etmek!
Zihnin esas amacının sana mutlu bir hayat yaşatmak, seni hayallerine kavuşturmak değil, seni hayatta tutmak olduğunu fark edip, onun, hayatın, seçimlerin üzerindeki etkisinden kendini arındırabilmek!
Zihne kapasitesinin geçmişle sınırlı olduğunu kabul ettirip, dünsüz, yarınsız deneyimlere, imkansızlara, mucizelere, sonsuz olasılıklar denizine yelken açabilmek!
İçinde hiç bir zorlama hissi, olmama, kazanamama, ulaşamama, kaybetme korkusu duymadan yaşamın akışına kendini bırakıp, hayatla bütünleşerek yaşamayı öğrenebilmek!

12 Ağustos 2025

Hayatımızın en büyük savaşını kendi içimizde yaşıyoruz…!


Ne tuhaf değil mi?

Hayatı, kendimizi, ancak diğer insanlarla yaşadığımız ilişkiler aracılığıyla keşfedebilirken, yaşamış olduğumuz ilişkiler yüzünden kendimizi hayattan çekiyoruz!

İlişkilerden kaçarak ilişki kurmak istiyor.
Biz kaçarken birileri bizi fark etsin, yakalasın, hikayemize dahil olsun diye bekliyoruz…

Hiç tanımadığımız insanlara ihtiyaç duyuyor.
Onlarla konuşmak, onlara hikayemizi anlatmak, onların varlığını hayatımızda hissetmek, onlarla rahatlamak istiyoruz…

11 Ağustos 2025

Gerçek kimin gözünden bakar? Gerçeğin rengi zihnin ışığına göre mi değişir?

 


Düşünür müsün hiç?

Acaba hangisi daha gerçek?

Benim zihnimin sana vermiş olduğu biçim mi daha gerçek? 
Senin zihninin sana vermiş olduğu biçim mi?

Bir olayı ilk kez yaşadığında düşündüklerin mi daha gerçek? 
Yıllar sonra onu hatırladığında düşüneceklerin mi?

Benim bu cümlelere yüklendiğim anlamlar mı daha gerçek? 
Senin onları okuduğunda, fark edip, keşfettiklerin mi?

10 Ağustos 2025

Gerçek değildi sanki o. Gerçek “o” diye biri yoktu!


İki elinde market poşetiyle merdivenleri çıkıyordu ağır, ağır. Katlarına geldiğinde, her akşam olduğu gibi onu, yine daire kapılarının önünde kendisini beklerken buldu. 

- Hoşgeldin

Elindeki torbaları aldı ve mutfağa yöneldi. 

- Sofra hazır çorbanı koyayım mı?
- Koyabilirsin. Çok açım. Ellerimi yıkayıp, geliyorum.

Banyoya yöneldi. Ellerini yıkayıp mutfağa girdiğinde yine özenle hazırlanmış bir sofranın kendisini beklediğini gördü. Masa da her zaman ki yerine oturdu. Çorbasından bir kaşık alıp ağzına götürürken, bir an gözleri ona takıldı kaldı. 

O anda ona, daha önce hiç bakmadığı bir açıdan bakmakta olduğunu fark etti!

Onunla bir komşularının aracılığıyla tanışmışlar ve çok kısa bir sürede de evlenmişlerdi. İyi bir eş olmuştu ona daima, bugüne kadar aralarında en ufak bir ihtilaf, tartışma bile yaşanmamıştı.

Ondan önce sakin bir şekilde akıp giden deresinde, onunla evlendikten sonra da en ufak bir dalgalanmaya bile rastlamamıştı. Sanki dere akıp giderken birisi daha suya girmiş onun arkasından sessizce yüzerek geliyordu. 

Aslında pek yüzmek de değildi bu. Çünkü yüzmek bir eylem gerektirirdi. O daha çok, hiç bir çaba göstermeksizin kendini akıntıya bırakmış onun peşinden akıntıyla birlikte sürüklenerek geliyordu.

9 Ağustos 2025

Geçmişinin yarattığı sen ile gerçek sen arasında, acaba bugün neredesin?


Düşünüyor musun hiç?

Hayatını acaba içindeki hangi sen yönetiyor?
Kendi derinlerine daldığında kaç tane sen’le karşılaşıyorsun?
Kendin hakkında bir karar vermek istediğinde, kaç sen’in saldırısına uğruyorsun?
Yoksa hala geçmişteki sen’in sözünden dışarı çıkamıyor musun?

Farkında mısın?
Acaba sen hangi gerçekleri bilinç seviyesine çıkaramadığın için, bilinçaltının senin adına yaptığı seçimleri yaşamak zorunda kalıyorsun?

8 Ağustos 2025

Hayatı zihninde mi, kalbinde mi yaşıyorsun? Zihninle mi, kalbinle mi öğreniyorsun?

Aslında hepsi yaşamla ödüllendirilmiş evrenin şanslı, ayrıcalıklı birer çocuğuydular. 

Üzerlerine giydikleri bedenlerle, indikleri dünya sahnesinde, hep birlikte oynadıkları hayat oyununun tadını çıkaracak, dünyanın onlara sunduğu nimetlerinden faydalanıp, an’ları, duyguları paylaşarak, mutlu hayatlar yaşayıp, yaşatacaktılar…

Hayatın onlara sunduğu sonsuz seçenekler sayesinde farklı farklı gerçeklik derelerinde yürümek istediler. Evrimsel gelişimlerinin farklı farklı biçimlerini deneyimlediler. İnsan olarak sahip oldukları farklı özelikleri keşfettiler.

Hikayeleri kesiştiğinde, potansiyellerinin, gerçekliklerinin farkında olmadıkları başka parçalarını birbirlerine göstererek, aktararak daha hızlı büyüyüp, genişleyip, olgunlaşıp, aydınlanacaktılar.

Ama zihinlerinin tuzağına düştüler, düşüncelerin ağına takıldılar. Yüreklerindeki sevginin sesine kulak vermek yerine zihinlerinin yarattığı korkulara kapıldılar.

7 Ağustos 2025

O...


O,
Senin gerçekte kim olduğunu keşfedebilmen,
Sahip olduğun güçlü duyguları hissedebilme potansiyelini açığa çıkarabilmen için girer hikayene.
Ama sen onu, kendinden kaçabilmek için istemişsen, düşlediğin biriyle savaşın olabilir sadece…

O,
Ona karşı olan davranışlarının, duygularının, ardında yatan asıl niyetlerini görebilmen,
Nerelerine dikkat etmen, emek vermen gerektiğini anlayabilmen için girer hikayene.
Ama sen onu sadece kendi mutluluğun, güvenliğin, rahatlığın yüzünden istemişsen.
Onu, sorunlarını, belirsizliklerini, yetersizliklerini kapatma aracı olarak görmüşsen.
Senin için, düşlediğin birinin ruhunda yarattığı bir sıkıntı olabilir sadece…

6 Ağustos 2025

Unutmak insanın geçmişle ilişkisini sona erdirir mi?


Düşünüyorum!

İnsanın geçmişle işi bir gün bitebilir mi?
Geçmiş insanı bir gün özgür bırakabilir mi?
Unutmak insanın geçmişle ilişkisini sona erdirebilir mi?

Düşünüyorum!

Zihnimden bana sürekli seslenen o insanlar bir gün bana artık seslenmekten, hayatıma yön vermekten kendi kendilerine vazgeçebilir mi?
Geçmişten bana sürekli ok atan o anılar bir gün kendiliğinden ellerindeki yayları bırakabilir mi?
Geçmişin zihnimdeki yankıları bir gün kendiliğinden ansızın kesilebilir mi?

5 Ağustos 2025

İnsanın başına, hayatını kendisinin kilitlenmesinden daha zor ne gelebilir ki?


Düşündün mü hiç?

Acaba sürekli ardından gittiğin şeyin içinde, senin kaçmaya çalıştığın şey de mi gizli?
Seni en mutlu eden şey, aslında o kaçmaya çalıştığın geçmişin mi?

Başkalarına söylediklerin acaba senin onlardan duymak istediklerin mi?
Senin onları seviş şeklin, onlardan beklediğin sevme şekli mi?

Bu güne kadar söylememen gerektiğini düşündüğün şeyler aslında senin dile getirmen gerekenler mi?

Esas mesele hayatında ne olduğu mu, senin hayatınla ilgili düşüncelerin mi?

4 Ağustos 2025

Yaşam, bizim kendimizi doğrulamamıza izin vermeyecek kadar kısa mı?

İnsan oldun.
Yeryüzüne doğdun.
Saf, temiz, dokunulmamış, masum…

Ne olduğunu ya da ne olmadığını bilemeyen bir hiç!
Hiçbir yerden başlamayan cümleler, bilinmeyen bir boşlukta anlamlarını yitiriyorlardı o ilk zamanlarda . 
Dünsüz ve yarınsız bugün, nasıl da ilgini çekiyor, heyecanlandırıyor, meraklandırıyor, mutlu ediyordu seni!

Zaman ilerledi.
Bilinç harekete geçti.
Seni kuşatan dünyanın, bilgi bombardımanı altında.

3 Ağustos 2025

Kendinden, kendi hayatından vazgeçeni, başka hayatlar alıp içine katmak ister mi?


Tam kapıdan dışarı çıkmak üzereyken durdu ve arkasından onu sessizce izlemekte olan adama baktı!
 
“Aslında sen de biliyorsun değil mi?” dedi. “Benden değişmemi, senin gibi olmamı sen istedin! Kabul et, ben sana benden ne istiyorsan onu verdim. Sen neysen, ben de o oldum. Kendimden vazgeçtim senin için, sildim kendimi ve en sonunda tamamen sana benzedim. Ama şimdi… Demek benden sıkıldın artık...! ”
 
Boğazında oluşan düğüm, ona sözlerini bitirmesi için izin vermedi. Kendini kapının dışına atıp kapıyı çekti. Merdivenleri koşar adımlarla inip, sokaktaki kalabalığın içine karıştı. Kalabalık onu nereye sürüklediyse, onlara karşı koymaksızın onlarla yürüdü. Karşısına çıkan ilk parka girdiğinde yağmur yeni başlamıştı. Yağmurun altında biraz olsun nefes alırken içinde bir ses yükseldi!
 
“Neden çıkmadan önce ona o sözleri söyleme ihtiyacı hissettin?” 

Gerçekten neden o sözleri ona söyleme ihtiyacı hissetmişti? Ona neyi kanıtlamak istemişti ki?

2 Ağustos 2025

Geleceğimiz hep bir sürpriz mi bizim için?


Düşünüyorum!

Geleceğe dair planlar yaparken, yolu hayatımızla kesişecek insanları gerçekten de öngöremiyor ve onları bu planımıza dahil edemiyor muyuz?
Hayatımızı etkileyecek olan insanın bize yaklaşmakta olduğunu kestiremiyor muyuz!
 
Onun kaderimiz üzerindeki etkilerini, ancak o hayatımıza girdikten sonra yaşarken mi öğrenebiliyoruz?
 
Geleceğimiz hep bir sürpriz mi bizim için?

1 Ağustos 2025

Hatırlamak için hafızam var, peki unutmak için neyim var?


Kendimize geçmişin merceğinden bakınca acaba neleri kaçırıyoruz?
 
Geçmişimiz yüzünden neleri görmeyi seçip, neleri görüş alanımızın dışında bırakıyoruz?
 
Geçmişteki ben ile bugünkü ben’i bir araya getirip, onları iç içe geçirip, kendimizi bir türlü tamamlayamadığımız için mi, farklı insanlarla, farklı zamanlarda, döne, döne hep aynı hataları tekrarlayıp, hayatımızı bir sarmala dönüştürüyoruz?
 
Bakmaya şartlan(dırıl)dıklarımız yüzünden göz ardı ettiğimiz yerlerde mi yoksa, aradığımız o hayat?