Aslında hepsi yaşamla ödüllendirilmiş evrenin şanslı, ayrıcalıklı birer çocuğuydular.
Üzerlerine giydikleri bedenlerle, indikleri dünya sahnesinde, hep birlikte oynadıkları hayat oyununun tadını çıkaracak, dünyanın onlara sunduğu nimetlerinden faydalanıp, an’ları, duyguları paylaşarak, mutlu hayatlar yaşayıp, yaşatacaktılar…
Hayatın onlara sunduğu sonsuz seçenekler sayesinde farklı farklı gerçeklik derelerinde yürümek istediler. Evrimsel gelişimlerinin farklı farklı biçimlerini deneyimlediler. İnsan olarak sahip oldukları farklı özelikleri keşfettiler.Hikayeleri kesiştiğinde, potansiyellerinin, gerçekliklerinin farkında olmadıkları başka parçalarını birbirlerine göstererek, aktararak daha hızlı büyüyüp, genişleyip, olgunlaşıp, aydınlanacaktılar.
Ama zihinlerinin tuzağına düştüler, düşüncelerin ağına takıldılar. Yüreklerindeki sevginin sesine kulak vermek yerine zihinlerinin yarattığı korkulara kapıldılar.
Hayatın farklı gerçeklik derelerinde yürüyüp, insan olmanın farklı biçimlerini deneyimleyip, kendilerini farklı farklı üsluplarla ifade ediyor olsalar da, aslında yoktu birbirlerinden hiçbir farkları.
Hepsi muhteşem bir gezegende yaşam şansını kazanmış, evrenin ayrıcalıklı birer çocuğuydular.
Varlıklarıyla, verdikleri kararlar, yaptıkları seçimlerle an be an yazdıkları hikayeleriyle yaşamı renklendirecek, ürettikleri gerçekliklerle hayatın güzelliğine güzellik katacak, hep birlikte oluşturdukları büyük resimle gelecek nesillerin yollarını aydınlatacak, çocuklarına harika bir gelecek, geleceğe de harika çocuklar bırakacaktılar…
Haşim Arıkan
Fotoğraf: Unsplash/ Ahtziri Lagarde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder