1 Haziran 2025

Aynı anda yaşarız da aynı anı asla yaşa(ya)mayız!


Her şey seslerin kulak zarınla o ilk buluşması ile başlar!
 
Ardından duyduğun o sesler, geçmişinin senin beyninde yaratmış olduğu algılama kanallarından akarak kendilerini sesten bir düşünceye dönüştürme yolculuğuna çıkar. 
 
Zihnin harekete geçer sana ait hatıralar arşivine dalar. O seslerin içinde bulunduğu ya da bulunmadığı tüm anılarını tarayarak bulabildiği, o seslerle ilişkilendirebildiği her şeyi toplar.
 
Ve en sonunda bir karar verir, renklendirir, anlamlandırır, projekte eder senin için kulak zarına çarpan o sesleri kendi filtresinden süzerek, damıtarak.
 
Ve sen de anladığını sanırsın! 
 
Ama neyi?

O an’ın sana duyurmaya çalıştığı, o an yaşanmakta olan saf gerçeği mi? 
 
Yoksa zihin tarafından o an’a benzetilen, o an’la eşleştirilen geçmişin,  sende kalan tortularını, küllerini mi?
 
Sence bir insan,
Zihnindeki onca yıllık birikimi bir anda yok sayıp, sadece o anda yaşananlardan, o an ki mevcut koşullardan dünsüz, yarınsız bir anlam çıkarabilir mi?
 
Yeniyi duyabilmek için zihnindeki eskiyi susturmayı başarabilir mi?
 
Haşim Arıkan


Fotoğraf : Unsplash / Niek Doup


Hiç yorum yok: