4 Haziran 2025

İnsan insanı insan da mı tanır?

 


İnsan sandığından fazlasını bilir. 
Bildiğinden daha fazlasını bilincini, aklını kullanarak bulabilir. 
Sürekli konuşarak bildiklerini tekrar etmek yerine dinlemeyi seçtiğinde yeni şeyler öğrenebilir.

Tüm eylemleri özünde iki şeye dayanır.
Gerçekleştirdiği eylemin sebebi ya korkudur, ya da hazdır.
Arzular hazzın, zevkin anısıdır, korkular acının, ızdırabın.
Yaşan(a)mamış anılarsa onu en çok yoranlardır.

Geçmiş ve gelecek insanın zihnindedir.
Bugün dediği şey aslında geçmiş ve geleceğin bir toplamıdır.

Kendini dünün hatıralarının, haz ve korkularının etkisinden arındırabilmeyi başarabilenlerin zihinleri her zaman sakin ve sessizdir. 
Geleceğe sürekli geçmişin gözleriyle bakanların zihinleri ise her zaman karmaşık ve yorgun.
 
Bir tarafı cahildir insanın.
Bir tarafı ise bilgedir, hayal bile edemeyeceği kadar çoktur.

Hayatının sınırlarını kendi düşünceleri ile kendisi yaratır.
Aklında olana doğru genişler hayatı, en çok neyi düşünüyorsa hayatında onu çoğaltır.

Özgürdür insan, kendine istediğini yapmakta her zaman.
Kimi sürekli değişir, yaşadığı her şey de kendini keşfeder, cesur sorular sorar kendine, aradığı cevapları yine kendinde bulur.
Kimi sürekli inkar eder, kandırır, aldatır kendini, taciz eder, yağmalar, kendini her gün biraz daha silebilmek için uğraşıp durur.

İnsan, ulaşacağı son nokta belli, ama bu yolculuğu süresince kendine doğru ne kadar yol alacağı belli olmayan bir yolcudur.

Kimi mutluluğun varış noktasında ya da sonrasında olduğunu düşünerek yolculuk boyunca kendini avutur.
Kimi kendine armağan edilen yaşama karşılık, varlığını, ürettiği gerçekleri, duygularını , düşüncelerini yaşama bir armağan olarak sunarak, yolculuğu boyunca yaşamdan aldıklarıyla, yaşama verdikleriyle mutlu olur.

Haşim Arıkan


Fotoğraf : Unsplash / Andres Gomez

Hiç yorum yok: