3 Haziran 2025

Belki de henüz senin dokunamadığın noktalarda hayatın anlamı!

Sürekli unutuyorum!
 
Herkesin tıpkı benim gibi, dünya adlı bu muazzam sahnede, bir insan olarak var olmaya, hayatta kalmaya, kendi gerçekliğini, kendini yaratmaya çabaladığını…
Hepimizin hayat denilen büyük bütünün sadece küçücük bir parçası olduğumuzu…
Büyük bütünün, küçük parçaların ürettiği, güzel veya çirkin, iyi ya da kötü gerçekliklerle, hüznün içindeki yanlışla veya mutluluğun içindeki doğruyla dönüştüğünü, evrildiğini…
Tarih denilen şeyin bu küçük parçaların yarattığı gerçeklerle dalgalandığını, değiştiğini, yazıldığını, gelecek nesillere tek bir hikaye olarak devrettiğini…
 
Ne kadar düşünsek de hiçbirimiz bil(e)miyoruz değil mi?
Dünya sahnesinde, hep beraber sergilediğimiz bu büyük oyunda kime hangi rolün verildiğini?
Hayatın dünyanın ihtiyacı olan hangi rol için kimi ilmek, ilmek dokuyup işlediğini?
Kimin, hayatın hangi gerçeklik deresinde yürüyerek, evrimsel gelişimin hangi biçimini, insan olmanın hangi halini deneyimlediğini, bize bunu gösterdiğini?
Hangimizin kendisine verilen bu rolün hakkını verdiğini?
Kimin hangi konuda yetenekleri olduğunu?
Büyük bütüne kimin ne kadar katkı sağladığını?
 
Bunların hiç birini bilemememize rağmen yine de durduramıyoruz kendimizi değil mi?
 
Yargılıyoruz, eleştiriyoruz sürekli birbirimizi…
Hayatın tüm gerçekleri bizim beynimizdeki mevcut bilgilerle, bizim bakış açımızla sınırlıymış, sanki herkes için geçerli tek bir gerçek, standart tek bir doğru varmış gibi!
Dışlıyoruz! Başkalaştırıyoruz! Farklılaştırıyoruz kendimizi, beynimizdeki şablonlara, kalıplara, tanımlara tam oturmayanlardan!
 
Sanki bir insan olarak biz, birilerinden daha önemli, daha değerli olabilirmişiz ya da onlar bizden daha az, daha eksik olabilirlermiş gibi.
 
Dünyaya kendimizi fazla kaptırıp, şahit olduğumuz her şeyi sürekli kendi zihin süzgecimize göre yorumlasak da,
Hayatlarımız, kendimizi inandırdığımız hikayelerimiz, kendimize biçtiğimiz rollerimiz, yaptığımız seçimlerimiz, yarattığımız gerçekliklerimiz her ne kadar birbirinden farklı olsa da,
 
İnsan olarak hepimizin geçmişinde, anılarında, yalnızlığında, sessizliğinde, benzer duygular, benzer ihtiyaçlar, benzer itiraflar, benzer sırlar gizli!
 
Haşim Arıkan



Fotoğraf: Unsplash / Cai Fang

 

Hiç yorum yok: