Hatıralarının mı, hayallerinin mi yankıları duyuluyor daha çok zihninde?

Farkında mısın?

Hayatta acaba hangi ruh haliyle seyir ediyorsun?

Hayatını yaşadıklarının mı yoksa yaşayamadıklarının mı hakimiyetinde yaşıyorsun?

Yaşadıklarının çok daha fazlasını yaşamayı hak ettiğini mi düşünüyorsun?
Yaşadıkların sana fazla geldiği için mi bu kadar yorgunsun?

Yaşayamadıkların mı sebep oluyor hayata daha sıkı tutunmana?
Yaşadıkların yüzünden mi hayata sürekli sırtını dönüyorsun?

Hatıralarının mı, hayallerinin mi yankıları duyuluyor daha çok zihninde?

Yaşayamadıklarından artık feragat mı ediyorsun?

Yaşadıklarını neden yaşadığına isyan mı ediyorsun hala?

Yok sayıldığın, yaşayamadığın anların yalnızlığıyla mı dolu için?

Varlığının onaylandığını hissettiğin anların cesaretiyle mi hayata meydan okuyorsun?

Yaşayamadıkların yüzünden kaçırdıklarında mı hala aklın?
Yaşadıkların yüzünden içinde tutuklu kalanları mı bir türlü serbest bırakamıyorsun?

Yaşayamadıkların yüzünden mi bu kadar güçlüsün?
Yaşadıkların yüzünden mi kendini eksik hissediyorsun?

Düşündün mü hiç?

Yaşadıkların, yaşayamadıklarınla…
Sustukların, konuştuklarınla…
Hayallerinle, anılarınla…
Gidişlerin, kalışlarınla…

Acaba sen, 

“Kendini yaşamak” için şu an ne kadar cesursun?
Hayatın ne kadarını yaşamak için kendine izin verebiliyorsun?

Haşim Arıkan

Fotoğraf: Unsplash / Matthew Stephens