Zaman değişiyor…
Ben değişiyorum.
Ben değişiyorum.
Değişerek kendimi mi inkar ediyorum?
Yoksa özüme geri mi dönüyorum?
Kimdim ben?
Şimdi kim oluyorum?
Şimdi kim oluyorum?
Hayat akıp gidiyor…
Ömür dediğimiz süre, her gün bir gün daha azalıyor.
Yolu hayatıma çıkanların, hikayem de durup biraz soluklananların dokunuşları, duygu ve düşüncelerimi sürekli değiştiriyor.
Farklı farklı ruh hallerim, düşüncelerim durmaksızın birbirini takip ediyor.
Farklı farklı ruh hallerim, düşüncelerim durmaksızın birbirini takip ediyor.
Acaba unuttuklarım mı eriyip, özüme karışıp gerçek ben’in eksik reçetesini tamamlıyor?
Yoksa anılarımda yaşayanlar mı gerçek beni, bana unutturmayıp, hatırlatıyor?
Unutmalı mıyım, hatırlamalı mıyım bir türlü karar veremiyorum?
Yoksa anılarımda yaşayanlar mı gerçek beni, bana unutturmayıp, hatırlatıyor?
Unutmalı mıyım, hatırlamalı mıyım bir türlü karar veremiyorum?
Bugün dün oluyor, yarın bugüne dönüşüyor.
Dün bugüne sızıp yarınlara ulaşmak için çabalıyor.
Yarın sürekli tekrar eden bir dün olmayı hiç istemiyor.
Dün ve yarının bugünle ilişkileri, ben onları bugünde hatırlamaktan vazgeçmediğim sürece asla sona ermiyor.
Dün ve yarının bugünle ilişkileri, ben onları bugünde hatırlamaktan vazgeçmediğim sürece asla sona ermiyor.
Acaba hangisi bugünü geriye döndürüyor, hangisi bugünü daha ileriye götürüyor?
Bugünün ihtiyacı olan ipucunu ya da öğüdü acaba ona hangisi veriyor.
Düşünüyorum…
Haşim Arıkan
Fotoğraf : Unsplash / Leandra Rieger

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder