Kimi dokunmak istiyor hayata.
Kimi hayatın gösterisine gözlerini kapatıyor!
Kimi hayatın gösterisine gözlerini kapatıyor!
Acaba hayatın içinden gözlerine yansıyanları bir illüzyon olarak kabul edenler mi hata yapıyor?
Dünyanın gerçeklerini, kendi ideallerine benzetebilmek için hayata müdahale etmeye çalışanlar mı?
Peki hayat kendine müdahale edilmesine ne kadar izin veriyor?
Birileri ona müdahale ettiği için mi değişiyor?
Yoksa bir değişim istediğinde bunu gerçekleştirmesi için birilerini o mu seçiyor?
Kimi hayat beni böyle yaptı diyerek hayatı suçluyor…
Kimi hayatını yeni baştan kendisinin yazdığını söyleyerek hayata meydan okuyor…
Herkes hayatın farklı gerçeklik derelerinde, insan olmanın değişik hallerini deneyimliyor.
Kimi hayatı anlamak, keşfetmek için çabalarken,
Kimi hayatı dilediği gibi yaşadığını söylüyor…
Acaba dünya sahnesinde oynanmakta olan hayat oyunun senaryosu, insanın sahip olduğu tasarımı, kendi kararlarını kendisinin verebilmesi için ona ne kadar fırsat tanıyor?
Yaptığı seçimlerin ne kadarının kaynağı gerçekten kendisi?
Ne kadarı hayatın içinden zihnine dokunanlar tarafından harekete geçiriliyor?
Düşünce ve dürtülerinin ne kadarı, kendinden kaynaklanıp, ne kadarı dış dünyadan dokunuşlarıyla ona nüfuz ediyor?
Düşünerek, gerçekten aklıyla, sıfırdan yeni bir fikir mi üretiyor, geçmişte birileri tarafından zihnine atılmış bir tohumun filizlenmesi için uygun bir iklimi mi yaratıyor?
İnsan ne zaman dünya sahnesinde sergilenen hayat oyunundaki insan rolünden çıkıp farklı bir bilince ulaşıyor?
Hayatı boyunca;
Tasarımının sınırlarına acaba ne kadar yaklaşabiliyor?
Oynadığı hayat oyununun formülünün, aklıyla ne kadarını çözebiliyor?
Oynadığı hayat oyununun formülünün, aklıyla ne kadarını çözebiliyor?
Yarın keşfedecekleri yüzünden bugün hangi yanılgıları yaşıyor, hangi yanlışları doğru olarak yaşıyor?
Haşim Arıkan
Fotoğraf: Pexels / Shane Rounce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder