Babanı en son ne zaman gördün?
“Oturmuş bir şeyler söylerken mi? Seni en son gördüğü an da mı? Sana en son gülümsediğin de mi? Göz kapakları kapanırken mi? Son nefesini verirken mi? Mezara koyarlarken mi?
Babanı en son ne zaman gördün?
Babanı en son ne zaman gördün?
Onu hareketli ve sağlıklı gördüğün en son an...? Onunla bir konuda tartıştığınız en son an.....?
Onu en son gerçekten gördüğüm anı hatırlamaya çalışıyorum. Onu, tam olarak tüm benliğiyle orada olduğu anı.”(1)
Babamı en son ne zaman gördümü düşünüyorum?
Onu en son 14.12.1981 sabahı gördüm. Uykumdan evin içindeki ağlama seslerine uyandığım o sabah. Herkesin gözyaşları yanaklarından süzülürken, benim sebebini bilmeksizin hepsini içime akıttığım o sabah. Koskoca 27 sene geçmiş üzerinden. O zamanlar 17 yaşındaydım şimdi ise artık 44 yaşındayım. Onunla hayatımın ancak 17 yılını paylaşabildim. Onsuz geçirdiğim yıl sayısı ise 27 olmuş. Onsuz yıllarım arayı gitgide açıyor artık... İnsan on yedi yıla ne sığdırabilir ki. Hele hele aklının henüz başında olmadığı çocuk denilecek yaşlardaysa. Bakıyorum da elimde kala kala keşkelerim kalmış. Ona ait hatıralarım güngeçtikçe fululaşıyor, silikleşiyor. Onu kaybettiğim o ilk yıllardaki netliklerini artık koruyamıyor.
Onu en son gerçekten gördüğüm anı hatırlamaya çalışıyorum. Onun tam olarak tüm benliğiyle orada olduğu anı. Karar veremiyorum. Belki de gördüklerine karşı direnmek benimkisi. Çünkü aklıma gelenlerin hepsi birbirinden kederli. Hayatının son dönemi onun için hiç kolay geçmedi...
Size tavsiyem babanız eğer hala hayattaysa ve onunla ayrı oturuyorsanız, bence onu sık sık ziyaret edin. Birlikte geçirdiğiniz günlerinizi onunla dolu dolu geçirin. En önemlisi ise ona sıkısıkı sarılın ve ona sık sık onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. “Seni seviyorum” cümlesini söylemek belki size zor geliyor olabilir ama bunun için kendinizi biraz zorlayın. Bunu mutlaka deneyin ve ona bu sihirli cümleyi kesinlikle söyleyin. Bu büyük keyfi ne kendinizden, ne de ondan esirgeyin. Bu, insanın yüreğinden çıkan sihirli kelimeyi duyan hiç kimse ondan etkilenmiyorum diyemez. Diyorsa da bence bunu açıkca itiraf etmek istemediğinden öyle söylüyordur. Şu an elinizde fırsat varken bunu mutlaka değerlendirin.
Bu söylediklerimi eğer elinizde bu şans varken yapmazsanız. Normal şartlar altında, sizin de kendinize “Babamı en son ne zaman gördüm?” sorusunu soracağınız gün, bir gün gelecek. O gün geldiğinde bulunduğunuz günden eskilere gitmeniz gerekecek. İşte o zaman eminim ki -benim gibi siz de- kendinize bunu neden yapmadım ya da neden daha çok yapmadım diyeceksiniz.
Bu satırları neden mi yazdım şimdi? Bu satırları bana bu akşam izlediğim bir film hissettirdi. Gönlüm, benim bu hissettiklerimi hiç olmazsa siz benim kadar yoğun hissetmeyin istedi.
Onu en son gerçekten gördüğüm anı hatırlamaya çalışıyorum. Onu, tam olarak tüm benliğiyle orada olduğu anı.”(1)
Babamı en son ne zaman gördümü düşünüyorum?
Onu en son 14.12.1981 sabahı gördüm. Uykumdan evin içindeki ağlama seslerine uyandığım o sabah. Herkesin gözyaşları yanaklarından süzülürken, benim sebebini bilmeksizin hepsini içime akıttığım o sabah. Koskoca 27 sene geçmiş üzerinden. O zamanlar 17 yaşındaydım şimdi ise artık 44 yaşındayım. Onunla hayatımın ancak 17 yılını paylaşabildim. Onsuz geçirdiğim yıl sayısı ise 27 olmuş. Onsuz yıllarım arayı gitgide açıyor artık... İnsan on yedi yıla ne sığdırabilir ki. Hele hele aklının henüz başında olmadığı çocuk denilecek yaşlardaysa. Bakıyorum da elimde kala kala keşkelerim kalmış. Ona ait hatıralarım güngeçtikçe fululaşıyor, silikleşiyor. Onu kaybettiğim o ilk yıllardaki netliklerini artık koruyamıyor.
Onu en son gerçekten gördüğüm anı hatırlamaya çalışıyorum. Onun tam olarak tüm benliğiyle orada olduğu anı. Karar veremiyorum. Belki de gördüklerine karşı direnmek benimkisi. Çünkü aklıma gelenlerin hepsi birbirinden kederli. Hayatının son dönemi onun için hiç kolay geçmedi...
Size tavsiyem babanız eğer hala hayattaysa ve onunla ayrı oturuyorsanız, bence onu sık sık ziyaret edin. Birlikte geçirdiğiniz günlerinizi onunla dolu dolu geçirin. En önemlisi ise ona sıkısıkı sarılın ve ona sık sık onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. “Seni seviyorum” cümlesini söylemek belki size zor geliyor olabilir ama bunun için kendinizi biraz zorlayın. Bunu mutlaka deneyin ve ona bu sihirli cümleyi kesinlikle söyleyin. Bu büyük keyfi ne kendinizden, ne de ondan esirgeyin. Bu, insanın yüreğinden çıkan sihirli kelimeyi duyan hiç kimse ondan etkilenmiyorum diyemez. Diyorsa da bence bunu açıkca itiraf etmek istemediğinden öyle söylüyordur. Şu an elinizde fırsat varken bunu mutlaka değerlendirin.
Bu söylediklerimi eğer elinizde bu şans varken yapmazsanız. Normal şartlar altında, sizin de kendinize “Babamı en son ne zaman gördüm?” sorusunu soracağınız gün, bir gün gelecek. O gün geldiğinde bulunduğunuz günden eskilere gitmeniz gerekecek. İşte o zaman eminim ki -benim gibi siz de- kendinize bunu neden yapmadım ya da neden daha çok yapmadım diyeceksiniz.
Bu satırları neden mi yazdım şimdi? Bu satırları bana bu akşam izlediğim bir film hissettirdi. Gönlüm, benim bu hissettiklerimi hiç olmazsa siz benim kadar yoğun hissetmeyin istedi.
Çünkü babamızı en son ne zaman göreceğimizi hiç birimiz asla bilemeyiz.
08 Haziran 2008
Haşim A.
(1) “And When Did You Last See Your Father?” isimli filmden.
2 yorum:
Babamı en son ne zaman gördüm? 12 Aralık 1984 sabaha karşı saat 05:00 civarıydı... Hayatımda gördüğüm ilk ölmüş insandı babam ve ben de senin gibi babamla sadece 15 yıl geçirebildim... Özlemi hiç dinmedi. Hatta çevremde ailesi ve sevdiklerini hiç kaybetmemiş ve bunun ne demek olduğunu bilmeyenlerin şımarık tutumlarına ve aslında ne kadar şanslı olduklarının farkında olmayışlarına öfke duydum. Babam gidince içimde kocaman ve tuhaf bir boşluk oluştu ve bir daha da hiç kapanmadı... Sen de bir babasın ve dilerim daha çok uzun yıllar yaşam senin sevdiklerinle birlikte olmanı sağlar. Hüzünlü ve düşündürücüydü ve de çok içten... Her zamanki gibi... Sevgiler...
Çok teşekkürler güzel temennilerin için Yeşim. İnsanın bazı şeylerin değerini onu kaybetmeden anlayamaması acı hakikaten. Sevgilerimle:))
Yorum Gönder