Bu aralar ne çok ihtiyacım var susmaya, yalnız kalmaya.
Her şeyden, herkesten uzaklaşmaya.
Kendimle başbaşa bir yolculuğa çıkmaya.
Onunla arkadaş olup, birlikte uzun yürüyüşler yapmaya.
Çatışmadan, çekişmeden onu anlamaya çalışmaya.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var sessizliğe.
Yüreğimle, beynimi yeniden bir araya getirmeye.
Güçlü görünmeye çalışmak yerine kendimi güçlü hissedebilmeye.
Hiç bir şeye yetişmek için acele etmemeye.
Hiç bir şey için mücadele etmemeye.
Hiç bir şey için kendimi zorunluymuş gibi hissetmemeye.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var hareketsizliğe.
Bedenimin peşinden koşmaktan yorulan ruhumu, bedenimle yeniden bütünleştirmeye.
Zihnimde biriken tortular beni sessizce terk ederken, yüreğimin yenilerin heyecanı ile titremesine.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var kendime...
Sanki ilk defa karşılaşıyormuşuz gibi, onu tanımsız, kuralsız, koşulsuz görebilmeye, dinleyebilmeye.
Ona olan sevgimi yüreğimde hissedebilmeye.
Mutluluğum için kendimi yeniden harekete geçirebilmeye.
Mutluluğumun itici gücünün ben olduğumu yaşatarak kendime bir kez daha fark ettirmeye.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var sevmeye, sevilmeye...
Yaşayacağım tüm zevkleri, yaşatacağım zevklerle karşılayabilmeye...
15 Kasım 2010
Haşim Arıkan
Fotograf: Into the wild
Her şeyden, herkesten uzaklaşmaya.
Kendimle başbaşa bir yolculuğa çıkmaya.
Onunla arkadaş olup, birlikte uzun yürüyüşler yapmaya.
Çatışmadan, çekişmeden onu anlamaya çalışmaya.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var sessizliğe.
Yüreğimle, beynimi yeniden bir araya getirmeye.
Güçlü görünmeye çalışmak yerine kendimi güçlü hissedebilmeye.
Hiç bir şeye yetişmek için acele etmemeye.
Hiç bir şey için mücadele etmemeye.
Hiç bir şey için kendimi zorunluymuş gibi hissetmemeye.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var hareketsizliğe.
Bedenimin peşinden koşmaktan yorulan ruhumu, bedenimle yeniden bütünleştirmeye.
Zihnimde biriken tortular beni sessizce terk ederken, yüreğimin yenilerin heyecanı ile titremesine.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var kendime...
Sanki ilk defa karşılaşıyormuşuz gibi, onu tanımsız, kuralsız, koşulsuz görebilmeye, dinleyebilmeye.
Ona olan sevgimi yüreğimde hissedebilmeye.
Mutluluğum için kendimi yeniden harekete geçirebilmeye.
Mutluluğumun itici gücünün ben olduğumu yaşatarak kendime bir kez daha fark ettirmeye.
Bu aralar ne çok ihtiyacım var sevmeye, sevilmeye...
Yaşayacağım tüm zevkleri, yaşatacağım zevklerle karşılayabilmeye...
15 Kasım 2010
Haşim Arıkan
Fotograf: Into the wild
9 yorum:
Teşekkür ederim, saygılarımla...
evet haşim ne çok ihtiyacım var bir bilsen duyduğum bir kaç cümleyi yüksek sesle söylemeye...
harikasın harikasın :) Haşim arıkan Mükemmel yazmışsın yüreğine sağlık . Herkez nasılda kendinden bişeyler buluyor...
Kitap olayını unutmayalım :)
Off cidden okuyunca insan diyor ki " vayy benim de bunlardan çoğuna ihtiyacım var".
Siz varken unutmak mümkün mü:) Teşekkürler...
Üstad; anımsar mısın bu Sazan'ı, seni okur okur ağlardı hani, bu sefer kocaman bir gülümseme ile okudum, sonra çıktısını aldım senden izin almadan, bir de altını çizerek okudum...
Yüreğine sağlık...
Sevgi ve saygılarımla...
Pretty nice post. I just stumbled upon your blog and wanted to say that I have really enjoyed browsing your blog posts. In any case I’ll be subscribing to your feed and I hope you write again soon!
Çok ama çok güzel yazmışın, kalemine,yüreğine sağlık.
Kendini bulmaya ihtiyacın var.. bir çoğumuzun da ihtiyacı olduğu gibi..hayata şans ver..aşka bir şans ver.. acılarına, mutluluklarına aklına gelebilecek herşeye bir şans ver.. en önemlisi kendine bir şans ver..
yüreğinize sağlık hepsi birbirinden güzel...
Yorum Gönder