Acaba öğrenmemizin vakti mi hala gelmedi?
Öğrenmek için daha kaç ceset ilişki bırakmalıyız ardımızda?
Kaç tekrar daha yaşamalıyız, farklı zamanlar da, farklı insanlarla, farklı mekanlarda.
Neden hep aynı gerçeklikleri yaratıp duruyoruz?
Niçin hep bir öncekinin benzeri ilişkilere tutunuyoruz?
Bizi çevreleyen sonsuz olasılıklar denizinde nasıl oluyor da durmadan hep aynı gerçekliklere ulaşıyoruz?
Önümüzde serili onca seçenek ve imkanın farkında olmamak ne tuhaf değil mi?
Günlük yaşamımıza çok mu kaptırdık acaba kendimizi?
Belli yaşam tarzlarına mı çok koşullandırıldık?
Acaba ilk ne zaman hayatlarımız üzerinde kontrolümüz olmadığı fikrine kapıldık!
Kendimizi, dış dünyanın, iç dünyamızdan daha gerçek olduğuna nasıl inandırdık.
Oysa dışarıda içeridekinden bağımsız hiç bir şey yok.
Dışarıda neyin gerçek olduğunu her zaman sadece içerideki düşünceler belirliyor.
Sırf bu düşüncelerimiz yüzünden, bir türlü yapmadığımız seçimlerle;
Bugüne kadar acaba kendimizi ve dünyayı kaç olası gerçeklikten mahrum bıraktık.
7 Haziran 2011
Haşim Arıkan
Fotograf : One Flew Over the Cuckoo's Nest
1 yorum:
Ne kadar çok soru!Aslında hepsi, birbirinin aynısı.İlişkilerimiz,olaylara veridiğimiz tepkilerimiz, çoğu kez aldığımız aynı sonuçlar hepsinin cevabı soruların içinde değil mi? Kafamızda yarattığımız,aşık olduğumuz kadınlar, erkekler,gerçeklikleriyle yüzleştiğimizde ardımızda bıraktığımız cesetler. Gene kafamızda yarattığımız, yalnızca bize ait dünyalarımızdaki salt doğrularımız ve bu doğrularımızla çatışan gerçeklikler sonunda kaybolan hayatlarımız.
Yorum Gönder