Sen!
Evet sen!
Sürekli devinim halinde yaşayıp,
Kendine bir şeyleri ekler, bir şeyleri çıkarır, bir seyleri üstlenir, bir şeyleri bırakırken.
Bir şeyleri düzetmeye çalışıp, bir şeylere direnip, bir şeyleri kontrol altına almaya çalışırken.
Bir gün yaşamdan keyif alıp, ertesi gün herşeyden korkup kaçarken.
Kim olduğunu nasıl bu kadar net bilebiliyorsun.
Evet sen!
Sürekli devinim halinde yaşayıp,
Kendine bir şeyleri ekler, bir şeyleri çıkarır, bir seyleri üstlenir, bir şeyleri bırakırken.
Bir şeyleri düzetmeye çalışıp, bir şeylere direnip, bir şeyleri kontrol altına almaya çalışırken.
Bir gün yaşamdan keyif alıp, ertesi gün herşeyden korkup kaçarken.
Kim olduğunu nasıl bu kadar net bilebiliyorsun.
Nasıl oluyor da hem yaşadığını iddia edip hem de sabit bir benliğe sahip olabiliyorsun.
Sen!
Evet sen!
Sırf tutarlı olmak adına kendinden bu kadar kesin ve net ifadelerle, bütünlük taşıyan bir nesneymiş gibi bahsederken.
Kendine sadece bilinenin gözleri ile bakabiliyorken.
Kendini düşüncelerinle zaptı rapt altına almaktan sahiden memnun musun?
Sen!
Evet sen!
Sırf tutarlı olmak adına kendinden bu kadar kesin ve net ifadelerle, bütünlük taşıyan bir nesneymiş gibi bahsederken.
Kendine sadece bilinenin gözleri ile bakabiliyorken.
Kendini düşüncelerinle zaptı rapt altına almaktan sahiden memnun musun?
Yoksa sen de mi kendini, hafıza, bir yığın anı, deneyim ve düşünceden ibaret sanıyorsun?
Sürekli, önceden kolaylıkla tahmin edilebilir tavır ve davranışlar sergilerken, değişim için içinde hiç bir istek, hiç bir arzu, hiç bir kıpırtı hissetmiyor musun?
Alışkanlıkların ve bağımlılıklarınla hayatı mekanik bir şekilde sürekli tekrar ederken, düşünsel özgürlük ihtiyacı hiç hissetmiyor musun?
Yoksa sen de mi kendi zihninde sabit bir leke oldun?
22 Kasım 2010
Haşim Arıkan
Fotograf: Gamer
Sürekli, önceden kolaylıkla tahmin edilebilir tavır ve davranışlar sergilerken, değişim için içinde hiç bir istek, hiç bir arzu, hiç bir kıpırtı hissetmiyor musun?
Alışkanlıkların ve bağımlılıklarınla hayatı mekanik bir şekilde sürekli tekrar ederken, düşünsel özgürlük ihtiyacı hiç hissetmiyor musun?
Yoksa sen de mi kendi zihninde sabit bir leke oldun?
22 Kasım 2010
Haşim Arıkan
Fotograf: Gamer
4 yorum:
Daha bir kaç dakika önce, mantık adına, olması gereken adına kendi kişiselliğimden ve sevgimden bir büyük parçayı feda ettim. Bu mekanik hayatı yaşarken sanırım bir süre kendime sadece olması gerekenin gözleriyle bakmaya mahkum ediyorum kendimi.
Ne zor be insan olmak :(
Bu yaşımdayım hala kendimi tanımaya,öğrenmeye çalışıyorum...
Ama bu içsel bir yolculuk,dışarıdan,bilinenin gözleriyle bakılmasına izin veriyorum...
Hayat,zor değil belki ama insan olmak...
İşte o zor...
hepimiz kendi zihnimizde sabit bir leke değil miyiz zaten? kim, kaç kişi olması gerektiği gibi yaşayabiliyor ki? bunu söyleyebilenlerden olmak isterdim... bunları yüzüme vurup vurup durmana da sinir oluyorum ayrıca :))))
bu yazının cogu kızmı benı anlatıyor, bende sırf tutarlı olmak adına bazen yapmayacagım seylerı yapabılıyorum, ve nefret edıyorum bu huyumdan , oysakı ınsan ıcınden geldıgı gıbı yasamalı bence .
gıtmek ıstemedıgı bıryere gıtmemelı, yada gorusmek ıstemedıgı bırıyle gorusmemelı.
gercekten blogunuzu cok begenıyorum , sızde ıngılız edebıyatı yada gundelık yasamla ılgılı eglencelı yazılar okumak ıstersenız bende bloguma beklerım :)
http://zeynepsek.blogspot.com
Sevgıler
Zeynep
Yorum Gönder