Hadi söyle bana hayat.
Beni kime doğru yaklaştırıyorsun?
O kim?
Ve şu anda nerede?
Kiminle birlikte?
Yoksa o da, beni mi düşünüyor benim onu düşündüğüm gibi?
Acaba tanıyor muyuz birbirimizi?
Peki onun beklediği, hayal ettiği ben hangi ben?
Ona ulaştığımda ben hangi ben olacağım?
O zamana kadar ruhumu kaplayan kaç kabuğu daha üzerimden sıyırmış atmış, beni çevreleyen kaç duvarı yıkmış, gerçek ben’e kaç adım daha yaklaşmış olacağım.
O da beni, benim onu sevdiğim kadar sevebilecek mi?
Onunla acılarımızı sardığımız, ara bir durak mı olacağız birbirimiz için?
Yoksa biz, beklediğimiz, aradığımız, arzuladığımız doğru kişiler miyiz?
Yüzde kaçını bana göstermeye cesaret edecek?
Peşinden sürüdüğü, bir türlü noktayı koyamadığı eskimiş hikayeyle mi bana gelecek?
Beni, ben de mi keşfedecek.
Yoksa beni de daha önceki deneyimlerine mi hapsedecek.
Diğer ilişkilere mi benzeyecek bizim de ilişkimiz.
Yoksa biz, özgün ruhlarımızı kaybetmeden birlikte olabilmeyi başarabilecek miyiz?
Birbirimizin hikayesindeki rollerimiz ne olacak?
O bana neler öğretecek, o benden neleri öğrenecek?
Birbirimizi acıyla mı, yoksa sevgiyle mi işleyeceğiz?
Neler takılıp kalacak benliklerimize bizlerden?
Ne kadar cesur olabileceğiz?
Onunla herşeyi hiç sakınmadan, eksiksiz, dibine kadar yaşayabilecek miyiz?
Sahte repliklere ihtiyaç duymadan, sadece içimizden gelenleri konuşabilecek miyiz?
Hadi söyle bana hayat.
Biraz ondan bahset bana...
05 Aralık 2008
Haşim Arıkan
Beni kime doğru yaklaştırıyorsun?
O kim?
Ve şu anda nerede?
Kiminle birlikte?
Yoksa o da, beni mi düşünüyor benim onu düşündüğüm gibi?
Acaba tanıyor muyuz birbirimizi?
Peki onun beklediği, hayal ettiği ben hangi ben?
Ona ulaştığımda ben hangi ben olacağım?
O zamana kadar ruhumu kaplayan kaç kabuğu daha üzerimden sıyırmış atmış, beni çevreleyen kaç duvarı yıkmış, gerçek ben’e kaç adım daha yaklaşmış olacağım.
O da beni, benim onu sevdiğim kadar sevebilecek mi?
Onunla acılarımızı sardığımız, ara bir durak mı olacağız birbirimiz için?
Yoksa biz, beklediğimiz, aradığımız, arzuladığımız doğru kişiler miyiz?
Yüzde kaçını bana göstermeye cesaret edecek?
Peşinden sürüdüğü, bir türlü noktayı koyamadığı eskimiş hikayeyle mi bana gelecek?
Beni, ben de mi keşfedecek.
Yoksa beni de daha önceki deneyimlerine mi hapsedecek.
Diğer ilişkilere mi benzeyecek bizim de ilişkimiz.
Yoksa biz, özgün ruhlarımızı kaybetmeden birlikte olabilmeyi başarabilecek miyiz?
Birbirimizin hikayesindeki rollerimiz ne olacak?
O bana neler öğretecek, o benden neleri öğrenecek?
Birbirimizi acıyla mı, yoksa sevgiyle mi işleyeceğiz?
Neler takılıp kalacak benliklerimize bizlerden?
Ne kadar cesur olabileceğiz?
Onunla herşeyi hiç sakınmadan, eksiksiz, dibine kadar yaşayabilecek miyiz?
Sahte repliklere ihtiyaç duymadan, sadece içimizden gelenleri konuşabilecek miyiz?
Hadi söyle bana hayat.
Biraz ondan bahset bana...
05 Aralık 2008
Haşim Arıkan
Fotograf: Don't fade away
5 yorum:
her bekleyiş biraz o, her yitiriş biraz kendimizden. uzaklaşmak ondan ve ona yakınlaşmak. nerde vazgeçer insan ondan, ona yaklaşmak için üstelik.
ah ne zorsun hayat bazen, onsuz bir hiçim onunla kim?
zamansız ya senin yazıların, belki de bu nedenle bu kadar özel ve güzel.
Çok özlemişim sizi okumayı.
Neden ihmal ettim ki bunca zaman?
Yüreğinize, kaleminize sağlık...
İyi kalın, iyi olun umarım...
hayat mutlaka söyler:)
Çok güzeldi yine yazdıklarınız..
sadece aşk değil, her yeni gelene şimdiden selam olsun....
sevgilerimle...
Bu blog tüm satırları ve satır araları ile çok zengin... sade, açık, net ve çok derin, önemli mesajlar dolu gören gönüllere...
"belki de herkes" olana tekrar selam ve sevgilerle...
Ne güzel yorumlar bunlar bir an başım döndü keyiften. Çok çok teşekkürler. Sizleri seviyorum. Saygılarımla:)))
Yorum Gönder