İçinde taşıdığın, sana dahil, seni sen yapan, seni sen yapacak olan duyguları.
Bugüne kadar onları ne kadar yaşadığını...
Bundan sonra, ne kadarını yaşayamak için kendine şans tanıyacağını...
Hiç yaşanmamışları...
Daha yaşanmadan nasıl yaşanacağının kararı çoktan verilmiş olanları...
Eksik, yarım yaşananları, sende tutuklu kalanları...
Düşündün mü hiç?
Duygu ve bilinç aynı anda, aynı mekanda var olabilir mi?
Acaba sana engel olan şey duyguların kendisi mi, yoksa zihninde o duygulara dair oluşmuş olan düşünceler mi?
Hayal ettin mi hiç?
İçlerinde düşünce enerjin olmadan, yaşayacağın gerçek duyguların sana neler hissettirebileceğini...
Biçimlendirilmemiş saf duyguların, sana neler keşfettirebileceğini...
7 Ağustos 2010
8 yorum:
muhteşem!
Yüreğinize, kaleminize sağlık...
İyi haftalarımız olsun...
peki ya hiç bozulmamış ve oynanmamış saf bir bilinç ve saf duygu bir araya gelirse ne olur...
oynanmamış bir zihin var mı, çocukluk belki...
Gerçek yaşanır, önce hissedilir sonra bilinç devreye girip onu tanımlayıp etiketlemez mi? Bilinç ve duygu eş zamanlı devredeyse yaşananlar tam olarak ne kadar hissedilebilir ki?
Zihnin oynanmış olduğunu bilmek, bu gerçeği inanarak kabul etmek, o devreye girdiğinde, onun yaşayacaklarımız üzerindeki etkisini istersek devre dışı bırakmamızı bize sağlamaz mı?
Biçimlendirilmemiş saf duygularım bana hiç birşey hissettiremez ki!..Hiç düşünmedim yarın ya da sonrası için neler yaşayacağımı,nasıl hissedeceğimi!..Yarın yaşayacak olacaklarımın kararı verilmişse bana düşen yaşayıp,hissetmek sanırım..düşünmek istiyorum ama kafam o kadar karışık ki,ne yazdığımı bile bilmiyorum şuan..geriye dönüp okumadan tıklayacağım yorumumu..
"Biçimlendirilmemiş duygular gerçek duygulardır. Önyargısız, hiç bir koşullandırma olmadan yaşandıkları için aldığımız hazda çok farklıdır" diyor benim masalım:)
anlatımınız ve anlattıklarınız etkileyici, vurucu! Kutlarım...
Çok tşkler...
Yorum Gönder