3 Nisan 2009

BİTTİ...

Bakıyorum da yaklaşık iki yıl, dört ay olmuş, sana “İnandığım Masallar” ı anlatmaya başladığım o ilk günden, bugüne. Sen ilk ne zaman bulup okumaya başladın onları bilmiyorum. Aslında onları ne zaman okumaya başladığının bir önemi var mı ki? Bu satırları şu an okuyorsan, zaten seninle bir şekilde, bir gün birbirimize dokunmuşuz demektir. Ne düşünüyorum biliyor musun? İnsanı bulunduğu en son an’a taşıyan, acaba tercihleri midir yoksa vazgeçişleri midir? Ne dersin? Sence bizi buraya, bu an'a hangisi taşıdı acaba? Senin bu satırları okuman bir tesadüf müydü? Yoksa kaçınılmaz bir şey miydi? Kimbilir, belki de seninle şu an unuttuğumuz bir zaman da, bunun için sözleşmiştik? Ne dersin?

Düşünüyorum da ne çok şey konuştuk seninle? Bakma konuştuk dediğime, lafın gelişi işte. Çoğu zaman monologdu yaptığımız farkındayım. Ben yazdım. Sen okudun. Ara, sıra söyleyecek bir sözün olduğunda bana kelimelerini, cümlelerini bıraktın yada hiç bırakmadın. Sana daha önce hiç bahsetmiş miydim bilmiyorum? Yazmanın benim için nasıl bir duygu olduğunu. Hani vapurda seyahat ederken birden vapurun yanında suya dalıp çıkan, vapurla yarışan yunusları fark edersin, hemen heyecanla yanındakilere bakarsın acaba onlar da benim gördüğümü gördüler mi diye, görmediklerini fark ettiğinde yanındaysalar hemen dürtersin onları, uzaktaysalar seslenirsin, elinle işaret edip gösterirsin o gördüğün harika yunusları. Onlar da görsün istersin bu harika resmi. İşte benim için böyle bir duygu yazmak. Benim sana göstermeye çalıştığım o yunusları, sen daha önce görmüş müydün yada o yunusları görmek senin için önem arz ediyor muydu bilmiyorum? Doğruyu söylemem gerekirse bu tip sorgulamaları da artık yapmıyorum. Çünkü insan herşeyi, kendisini karşısındakinin yerine koyup, anlatmak istediklerimin onun için bir önemi var mı yok mu diye sürekli sorgulamaya başladığında, hayata, yaşadıklarına, şahit olduklarına karşı bütün heyecanını yitiriyor. Oysa heyecan bence insanın hayatındaki en can alıcı damarlarından biri. Ona yaşam enerjisi pompalıyor. Yazdıklarım ilgini çekmediğinde her zaman onu okumaktan vazgeçme hakkına sahiptin. Bunu bilmek beni yazma konusunda her zaman özgürleştirdi.

Bilmelisin ki sana yazdıklarım, yazarken beni hep heyecanlandırdı. Ruhumdan da birşeyler onlara hep karıştı. Çoğu zaman onları yazarken kendimi keyifle gülümserken yakaladım. Benim için onlar, hiçbirimizin bütününü göremeyeceğini düşündüğüm o en büyük resmin küçük parçalarıydı. O küçük resimlere ait "İnandığım Masallar"dı. Dediğim gibi, belki sana göstermeye çalıştığım bu resimleri sen daha önce de görmüştün. Bu ihtimal her zaman için söz konusu olsa da ben yine de onlara ait "İnandığım Masallar" ı sana yazmak istedim. Belki sen o resimlerden kendince başka başka masallar yaratmıştın. Yine de benimkileri de bil istedim. Bana göre insan ne kadar çok masal bilirse. Kendi masalını da o kadar çok sorgulayabiliyor. O kadar çok içine sindirebiliyor. Yada yanlış masala inandığını fark edebiliyor. Hepimizin elindeki resim aslında çoğu zaman aynı ama bizler o resimlerde başka başka şeyler görüp, ondan farklı farklı masallar çıkarıyoruz. Yıllar sonra anladım ki aslında resimleri anlamlandıran şey onların içinde barındırdığı öğeler değil, onu gören gözlerin arkasındaki beyinler.

Bu yazıyı neden mi yazıyorum sana? Çünkü “İnandığım Masallar” bu yazı ile artık sona eriyor. Uzunca bir süre artık yazmayacağım. Tekrar yazmaya başladığımda da biliyorum ki onların adı artık “İnandığım Masallar” olmayacak.

Eskilerin bir sözü vardır. “Gidipte dönmemek, dönüpte bulamamak var” derler. Eğer olur da bir daha görüşemezsek seninle, beni hatırladığında benimle birlikte şu cümleyi de hatırlamanı isterim. “Asla, bireysel beynini kullanmaktan, yani özgürce düşünmekten, kendini sevmekten, kendini mutlu etmekten vazgeçme.” Bence bir insanın kendine yapabileceği en büyük ihanet bunlardan vazgeçmektir. İnsan, özgürce düşünmekten vazgeçmezse, akıl yerine, aklın ürettiği şeylere itibar etmezse, mutluluğun yolunu da, aklında oluşmuş yada oluşacak diğer tüm soruların cevaplarını da her zaman kendi içinde bulabilir. Biliyor musun, bilmiyorum? İnsan bilmediği hiç bir şeye özlem duymazmış. Bir şeye özlem duyuyorsan eğer, bil ki, o senin içinde, zihninde bir yerlerde kayıtlı olarak var. Kendini kısıtlamadan özgürce düşünebildiğinde, düşüncelerini hislerinle de test ettiğinde onları her zaman bulacaksın.

Şimdi senden son bir isteğim var. Çünkü “İnandığım Masallar” ın kapanışını seninle birlikte elele yapalım istiyorum. Bugüne kadar bana, belki birşeyler yazdın, belki de hiç yazmadın. Bunun hiç bir önemi yok. Senden ilk ve son defa olarak, bu sefer mutlaka bir şeyler yazmanı rica ediyorum. Tek bir cümle, tek bir kelime, adın adsız olarakta olsa yaz birşeyler. Senden de bir şeyler aksın, senden de bir iz kalsın burada, bugüne kadar paylaştıklarımız adına. Elimi açtım, onu tutmanı bekliyorum. Hadiiii...

Hoşçakal
Sevgilerimle:))


03 Nisan 2009
Haşim A.




5 Mayıs 2009' da düşülen bir not:

Bitti demiştim 3 Nisan günü. "İnandığım Masallar" artık bitti. Şimdi biraz mola zamanı.

Bu süreçte sizlerden o kadar güzel yorumlar ve mailler aldım ki. İnanılmaz mutlu oldum hepsini okurken. Onların sayesinde de fark ettim ki, "İnandığım Masallar" ı bu kadar seven ve okuyan kişi varken bitiremem. Yapamam. Ve karar verdim sizler onları keyifle okumaya devam ettiğiniz sürece onlar bitmeyecekler.

Evet "İnandığım Masallar" kaldığı yerden yine devam ediyor. Bu aralar belki yazılarım çok sık olmayacak. Ama bir süre sonra yeniden daha yoğun bir şekilde yine birlikte olacağız.

Bana ulaştırdığınız tüm yorum ve mailleriniz için hepinize çoook teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki yollarımız keşişmiş. İyi ki sizlerle birbirimize bir şekilde dokunma şansı bulmuşuz.

Sevgi ve saygılarımla,
Haşim A.

66 yorum:

Seyyah dedi ki...

ama ama...

tercih ettim dedin, neyi diye bakmaya geldim. suskunlukmuş tercihin, kapılar kapanmıştı. vardır bir bildiği dedim. kaçmanın susmanın ne demek olduğunu bildim, sustum, tercihidir dedim, geçer dedim, sessizce gittim.

ama şimdi bitti diyorsun... ses istiyorsun, çıkmıyor ki sesim... en zor zamanlarımda dost elini uzattın, bazen sen farkına varmadın ama bir yazınla bir yorumunla dünyaya döndüm. anlamadım bu gidişini, çok üzüldüm. daha içimi dökecektim oysa ki...

buralar hem öksüz hem yetim kalacak şimdi...
yine vardır bir bildiğin diyorum..
yolun açık olsun, iyi ol, iyi kal...
ama şunu bil ki ben arkandan el sallayan dost olmayacağım,
su gibi git su gibi gel diye suyu dökerim. terliklerini çeviririm. geldiğinde hoşgeldine gelirim.
her şey için teşekkür eder, dönene kadar (inanıyorum buna) arada ses vermeni dilerim.
sevgiyle kal..

ebru dedi ki...

Herşey iyi olsun :)

Evren dedi ki...

kimbilir kaç defa yazdım aslında... ve bir kadar da yazmadığım an vardır biliyor musun? seni ilk ne zaman buldum hatırlamıyorum am o gün de kafamda bir soru sen de bir cevap vardı mutlaka... mutlaka diyorum çünkü ben seni kendimi bulduklarıma ekledim. kendi buldum evet, kendmi kaybettiğim zamanlarda, buldum dediğim her seferde ve aslında bulamadığımı fark ettiğim de nedense bir masala inandım. senin anlattığı masal değilse de hatırlattığın bir masal vardı beni kelimelerine çeken. şimdi sen gidiyorun, şairin dediği gibi ellerin durur mu onlar da gidiyorlar ki o eller ne sorulara cevap verdiler... o eller ki yürekten taşanı yazdı, akıldan sızanı, muhteşem alıntılar yapılar bazen, bazen arkasına yarınlara meraklandırdılar okuyanı, kısacık öykülerle düşündürüp, aşkı yaşattılar, kadı oldular adam oldular monologları diyologlara dönüştürdürler. sen içinle hesaplaştın da biz durduk mu sanki biz de hesaplaştık senden sonra. şimdi sen gidiyorsun masal diyarlara, kelimelerin durur mu onlar da geliyorlar ardından... düşüncelerin, duyguların, aşkların, hüzünlerin, soruların, hüzünlerin... bir tek bıraktığın izler kalacak biz de masal tadında ki o izler kadınlara sürme, erkeklere dövme olacaklar.
yolun açık olsun masalcı... yüreğin mutluluk dolsun, aklına bilmediğin kelimeler takılsın. sorduğun sorulara bulduğun her cevabı bir kenara not etmeyi unutma. belli mi olur büyürsün, torunların olur, an'ları anlatırsın onlara eski bir masal tadında....
sevgiler
şimdiden özlemle...

feanor dedi ki...

Gidene "Niye gidiyorsun, gitme, kal!" demek gereksiz belki...

Sadece umuyorum, adının İnandığım Masallar olmadığı, bir başka sayfada, yine okumayı yazılarını...

Yazılarını okudum bugüne kadar ve eklemek istediğim şeyler olduğunda, yazdım ve öyle gittim.

Çoğu zaman sessiz kalsam da, her yazını okuyup öyle ayrıldım ama buradan.

Dilerim ki, devam edersin yazmaya bir gün...

Sevmiştik seni 'İnandığımız Masallar', elveda demiyorum, iyi bak kendine, başka bir yerde tekrar görüşmek üzere... :)

efsa dedi ki...

Birgün bir yorum bıraktım buraya, kargocu bir paketi bırakmaya çalışırken, katlarda olup biteleri anlatıyordu. o insanların duygularını. Rica ettim anlatırmısın dedim sana? anlatacağını söyledin, zaten bunu kendinde düşündüğünü belirttin.

bir gün bir şekilde anlatırsan eğer okumak isterim. Sadece kendini sevmenin, kendinle yüzleşmenin kelimelerini okudum sende. Sen hep yaz, bende hep okuyayım istedim. Ama bazen yolun sonuna gelinir biliyorum.

Lal de gitmek istediğinde çok çok üzüldüm. ama anladımki benim bencilce okumak istememe inat onunda nefes almaya, ve aradıklarını bulmaya ihtiyacı vardı.

Sadece gelirken kapımızı mutlaka çal. Cidden özleneceğini ve aslında gitmeni hiçbir zaman istemediğimizi bil.

Sağlıcakla kal...

tutsak dedi ki...

Sevgili Haşim
Bütün yazılarına yorum bırakmamış olsam da çok uzun zamandır yazdığın her yazıyı okuduğumu sanıyorum. İnan ki şu anda sanki sen değil de ben bırakıp herşeyi, herkesi terkedip gidiyormuşum gibi bir his var içim de ve sanki bütünden bir parça herzaman oralarda bir yerlerde eksik kalacak. Bunu belki hiç konuşmadık ama Yazdığın her yazıyı okurken sanki ben yazmışım ve kendi iç hesaplaşmamı yaşıyormuşum duygusuna kapıldım ve bu yüzden pek çok yazına yorum bile yazamadım. İnsan kendi kendisine yorum yazamaz ya ondan sanırım. Neyse daha fazla uzatmak istemiyorum ama gidersen hep bir yanımız eksik içimiz buruk kalacak
Sevgilerimle

Filiz Benera dedi ki...

Önce şaka dedim, sonra dejavu dedim, sonra saçmalama Filiz
yine senin hayal gücündür dedim..Bir şeyler dedim ama gülümsedim :))
Ne olursa olsun, hayatla bir kez daha konuşma fırsatım olduğu için sevindim.

HAYAT SANA BİR ŞEY İTİRAF ETMEK İSTİYORUMMMM

Kendimi keşfetmemde büyük katkınız var.İçimi boşaltıp beni hafiflettiniz. Uçarken ağırlık yapıyordu :))
Arada nefes almamı , hayata daha pozitif bakmamı sağlayacak
arkadaşlarla tanışmama siz bilmesenizde vesile oldunuz.
Çünkü ben ilk burayı
keşfetmiştim...
Güzel bir sesten şarkılar dinledim. Güzel bir portakalın tadına baktım.. Enerji topladım..
Bir fincan kahve ikram ettim,
Bir yerlerde babamı hatırladım. Biraz ağladım....
İnsanı bulunduğu noktaya getiren tercihleridir. Vazgeçilenler artık arkada kalmıştır. İsteyen yetişir tutar tutmak istediği eli....
Sizi hep takip ettim ama gölge gibi değildi. Benim uydurduğum bir söz vardır. Gölgeler güneşin hareketine göre değişir. Arkanda sanırken önüne de geçebilir.
Ben hep yanyana yürümenin güzelliğini sevdim..
Bunu hissedebilenle...
Arada sataşarak, arada barışarak...
Ben de birşeyler öğrenince diğerlerine de seslenirim onlarda öğrensin diye...
Öğrendiklerimi sevdiklerime gönderdim ama kimden öğrendiğimi söyleyerek.
Hep gökyüzene bakmaktan yunusları hiç görememişim...
Yunusları gördüm bir ara okyanus gibi bile hissettim kendimi.... :))
Siz yazarken heyacanlandınız ben okurken heyacanlandım..
Biz bir oyunduk. puzzle parçalarının birleşmesiyle oynanan bir oyun....
Herkesin resmi farklı da olsa..
Düşünmek güzeldir, hem de çok güzel...
Arada dinlenerek...
Kuşlar özgürdür. Özgür olan kuşların düşünceleri de özgür olur...
İster altı aylık ömrü olan kırlangıç olsun...
İster denizler üstünde ki martı .....
Ne farkeder..
İnsan bilmediği şeye nasıl özlem duyar bilir misiniz?
Hayal gücüyle.
Ben sizinle konuşmuyorum, yanlış anlaşılmasın.
Hayatla konuşuyorum...
Benim tarzım bu. Samimi duygular böyle çıkar ortaya. Ansiklopedi yazmıyorum..
Hayatı öğreniyorum...Onunla el sıkışıyorum..Ona sataşıp onunla barışıyorum.
Ben hayatla biraz onun izni olmadan sohbet ettim, biraz dertleştim...
Ona teşekkür ediyorum, beni bana verdiği ve içimdeki beni çıkarttığı için.
Hayatın elinden tabi ki tutuyorum. Ona çok şey borçluyum. Eskilerimi attım, kendimle sohbet ettim, İçimle hesaplaştım..

Burası bir okul gibiydi benim için. Sanırım tatili hakettiniz.
Tatil dönüşü farklı bir isimle de olsa yeni masallarla buluşmayı diliyorum..
Adı ne olursa olsun.. Sona eriyor dediniz ya çenem fazla düştü kusura bakmayın.
Zaten az konuşmayı beceremiyorum.. Neyse ki elvada demediniz :))

Hoşçakal HAYAT,
Sevgiyle kal, dost kal, ama hep kal.....
Belki balerin değilim ama, bazı tecrübelerin alkışı hakettiğini bilirim.
Hayatı alkışlıyor önünde saygıyla eğiliyorum....

Aslısın dedi ki...

Çok kısa bir süre önce başladım sizi okumaya.

Yazdıklarınızda kendimden, son dönemde düşe kalka yapmaya çalıştıklarımdan ve o sırada hissettiklerimden o kadar çok şey buldum ki...

Keşke demek istemiyorum. Geç de olsa tanımış olmaktan memnun oldum yazılarınızı ve sizi.

Belki yine bir gün olur, kimbilir?

Brajeshwari dedi ki...

Bunu yakın zamanda da yapar gibi oldunuz sanki.. Gitmeler yoktur aslında...Sizin içinizde onlar nasıl olsa..Bir yerlerde aynı havayı solurken, içinizden cümleler geçer sır gibi saklarsınız bloğa..Orada, karşınızda oturan kadın belki benimdir.İçimden cümleler akar benimde o anda...Biriktirip, biriktirip, gecenin en kuytusunda cümlelerimizi paylaşırız.. Yüreğimizi okuruz birbirimizin, aynı havayı solumuşta olsak gündüz vakti..Önemli mi bu..Hayır değil.. Yarın yine cümlelerinizi izlerken, karşınızda oturanda bizden biri olacak, ama hiç bilmeyeceğiz bunu..Önemli mi değil.. Çünkü aslında hepimiz ne güzel ki aynıyız, aynı gökyüzünün altında, aynı toprağa basmaktayız..Ama varlığımız heryerde dolaşıyor aslında...Cümleler bir süre sizde kalsın..Ben işte şimdi bu noktadan sonra daha güzel şeyler yazacağınıza inanıyorum. O gün geldiğinde, bize değil, kendimize yazıyor olacağız çünkü..Her yorumu biz katacağiz.Her noktayı birlikte koyacağız..İsmi de "inandığım masallar" olmayacak.. Çünkü masal gerçek olacak..

Özleyeceğim sizi.. Çok özletmeyin diyemem, saygı gösteririm..Sadece o karşıdan size bakıp, birbirimizi bildiğimizi hisseden ve gülümseyen benim..yazmasanızda bunu bilin..

Teşekkür ederim kattıklarınıza....

Kitap ve Demlik dedi ki...

Neden?

Belgin dedi ki...

Sevgili Hasim, sen bana masallarinla o kadar cok dünyalara pencere actin ki:) Masallarini uzun zamandir okuyorum ve cogu zaman yorum birakmadan gidiyordum, cünkü sen herseyi söylemistin nasilsa.
Senden cok seyler ögrendim. Biliyorumki sende bu yürek, bu kalem varken, mutlaka bir gün geri geleceksin ve ben seni baska bir isim altinda da olsan gene de bulacagim.
Belki bir kitap yazarsin, kimbilir:))
Sen gidince hep bir yanimiz eksik, hep bir yanimiz buruk kalacak.
Degerli arkadasim, sevgiyle git, sevgiyle geri dön, bekliycem.
Kendine iyi bak:)

Biraz dedi ki...

Keyifle okudugum bir blog yazarisin sevgili Hasim...zaten emaillesmelerimizden de farkindasindir bunun...Umarim bu gecici bir gidistir...Cunku senin dusunce dunyandan ve kaliteli yazilarindan mahrum kalmamaliyiz. Bir ara blogumda blog yazarlarindan bahsettiydim...gazetelerin kose yazarlarindan ve bunu bizzat meslek olarak yapan adamlardan cok daha kaliteli blog yazarlari oldugundan bahsetmistim...Sen de elbette o kaliteli yazarlar arasindasin...

O yuzden bu gecici bir gidistir umarim diyorum...

Sevgi ve selamlarimla.

Uzağa Giden Kadın dedi ki...

Sevgili Haşim Arıkan,

Geç buldum, çabuk kaybettim diye başlar şarkı aslında. İnandığımız masallar bitmez. Gidip az nefes almak, yürekçe yaşayı, akılca solukmak zamanı belki. Hele aylardan Nisansa...

Tüm masallara paylaşıldığınca, zinim yolculuğunda. Belki masal anlatmazsınız.. Başka düşler başlar. Başka gereçekler..

Demek ki benim için sizin başınıza dönmek zamanı. İki yolluculuğa başlarken neredeydiniz. O anlarda neler yazdı kaleminiz.

Öykü bitter,başkası başlar. Sonlar başlangıçtır.

SİZ olun yeter.
Selam ve dostlukla...

nilüfer dedi ki...

Sevgili Tutsagin Blogunu okudugumda size yazilmis yaziyi gordum, onun yazisina içim sizladi ve baktim blogunuza, aslinda tum yaziari insan kendisine yazar,cunku yazarin ilk okuyucusu da herzaman kendisidir, burada yada baska yerde içsel ses hep konusur, duymak icin bazen yazilir bazen gerek yoktur yaziya...
sabah Elif Safag'in AŞK romanini bitirdim, oradan bir sozle bitireyim ben de;
"rüzgarla gelmediniz ve rüzgarla gitmezsiniz"..bigün bi yerde yine yazarsaniz yine, ilk okuyucunuz siz olursunuz yine.. siz..BiZ..

nehiro dedi ki...

Evet neden?
kusura bakmayın gazetecilik yanım ağır basıyor heralde ve bir soruyla başlıyorum...
Aslında nedenin ne önemi var ki gitmek isteyen her zaman gider...
Ama satırları ve sözcükleride bırakırmı onu bilmem...
Bence onlar da sizle gelir ve en kısa sürede yeniden dökülülür ak sayfalara...
Sizi okuyorum devamlı her zaman yorum bırakmasamda bunca blog içinde anlamlı, değerli ve alt yapısı olan yazılarınızla ve sizle birlikte olmak güzeldi...
Umarım inandığınız ya da inanmadığınız masalların ya da gerçeklerin bir ucunda yine buluşuruz...
Çünkü değerli kişilerin yok olması her zaman kayıptır...
Ve ulus olarak kayıplara alışsakta ne yazık ki boşlukları hiç bir zaman dolduramıyoruz...
Ve sizin bıraktığınız boşluk... sizi bekleyecektir...Ve bu da bizi alıştımanızın ve kendinizi tanıtmanızın bedelidir...
Yolunuz, ufkunuz ve gönlünüz açık olsun...

Sishyphos dedi ki...

Güzel ve verimli olan her şeyin bir döngüsü var sanırım.Doğmak, büyümek,olgunlaşıp yetişkin olup en verimli zamanına gelmek,kendine olduğu kadar çevresine de içindekileri yaymak ve nihai son: bitiş.
Bir sonraki doğumunuzda da sizdekilerden bizler yararlanırsak ne mutlu bize.
sevgiler

Arzu Breda dedi ki...

Sevgili Haşim,

İçimden gelmiyor, sana "güle güle" demek. Ancak, her şeyin bir sonu olduğuna inandığım için, "İnandığım Masallar"ın da bir sonu var olmalıdır. Ve ben bu sona şahit oluyorum.

İstiyorsun ki, bu blogu beraber kapatalım. Senin bu son arzunu kırmıyacağım. Onun için yazıyorum bu satırları.

Güle güle "İnandığım Masallar".

Sevgili Haşim, sana güle güle demiyorum. Çünkü, bir gün bir şekilde, başka bir yerde karşılaşacağımıza eminim.

O güne kadar, hoşça kal... Tekrar görüşmek dileğiyle...

Sevgiyle kal...

coffeé dedi ki...

bu monologların en iyi tarafı çok güzel köprülerle yüreğimize, beynimize dokunmuş olmanız... ve bunlardan uzun süre ayrı kalacak olmak üzse de, anlattığınız masalların her satırından kendinizden taşarken, bize de taşma keyfini, yunusu gösterip farkettirdiğiniz için çok teşekkürler..

sevgiler.

Zeugma dedi ki...

Fazla bir şey söyleyemeyeceğim.
Yazılarınızı çok beğenerek ve kendimi bularak okumaktaydım.

Bu son başlığınız ve şu yazdıklarınız üzdü beni açıkçası..
Vardır bir bildiğiniz..

Biraz kafa dinledikten sonra en kısa zamanda dönmenizi ümit ediyorum.
Her şey gönlünüzce olsun..

Sevgiyle kalın..

Adsız dedi ki...

Gitme!!

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

"Son" diye bir şey yok ki sevgili Haşim Bey, yazmanın sonu olsun...
Sevgilerimle...
( Evren'in gidişinle ilgili yazısına yazdığım yorumu burada da yazmak isterdim ama aynı yorumu tekrar etmek istemedim )

Yeşim Özdemir dedi ki...

Sevgili Haşim... Eminim ki kendinle ilgili çok haklı nedenlerin vardır; belki de hiç bir nedeni yoktur ama sen öyle olsun istiyorsundur. Her ne kadar yazılarını özleyecek olsam da yine de sana asla "Kal ve devam et!" demeyeceğim. Dönmek istersen eğer bir gün; ben buradayım:) Her şey istediğin gibi olsun. Sevgiler...

Uma dedi ki...

Anniccha der budizm. Hersey gecici. Bugun mutluluk veren yarin uzer, bugun uzen yarin sevindirir. Hersey gecicidir.
Herseyi, herkesi birakip gidisinizi alkisliyorum, insan birakabildikce ozgurdur...

dgül dedi ki...

Geliyordum ben de buraya, evet, çok da olmamıştı geleli, ya da ne bileyim bana hiç de çok gelmemişti... Cümlelerinizin üzerine söyleyebilecek cümlem olamadığındandır belki, henüz hiç de ses edememiştim size... Masal değildi hiçbiri anlattıklarınızın, gerçek bir yürekten, gerçek öykülerdi hepsi, her defasında insana; "iyi ki buradayım dedirten"... Ve gidişinize çok üzüldüm ben de, söz söylemek için çok geç kaldığımı düşünürken -benim için ilk ve- ne yazık ki son cümlelerimizi söyleyebilmemiz için bıraktığınız not defterine yazabileceğim gönlümden geçenleri.
Görmediğiniz, işitmediğiniz, sayısını bile bilmediğiniz bir dolu yaşama kattıklarınız için kendi adıma yürekten teşekkür ederim size sevgili Haşim Bey, sağlıkla ve içinizdeki sevgiyle, mutlu kalın hep... Diliyorum ki sizi nice nice başka yerlerde de okuyabilme şansımız olsun...

GULTEINEN ENKELINI dedi ki...

gitme...
lutfen gitme...

MAVİ UMUT dedi ki...

İnsanı bulunduğu en son an’a taşıyan, acaba tercihleri midir yoksa vazgeçişleri midir?
Şüphesiz her ikiside..ama bu soru çok güzeldi gerçekten.

ali@ dedi ki...

Paylaşımlarınız için teşekkürler.
Yazılarınız "düşünme çalışması" nasıl yapılır'ın ipuçlarıyla dolu. Emek işi ürünler.

Yazmayacak olmanıza sebep, sanal dünyaya gönül koymuşluğunuz değilse, sanırım "yazmak ile yaşamak" arasında tercih yapma kaçınılmazlığının ortaya çıkmasıdır.

Her hâlükârda sağ ve esen kalın.
Selam ile...

Maslak tan icmimarmurat dedi ki...

Sevgili Haşim

"inandığın masallar" ının bana neler kattığını sana mail olarak belirtmiştim ,hayatımda ki en önemli değişiklikleri yapmama sebep olmandan dolayı tarifsiz bir mutluluk duyuyorum ve bunun bedelini nasıl öderim bilmiyorum =( sanırım ödeyemem çünkü paha biçilemezsin, sen eğer gerekiyorsa bırak, her pc mi açısımda ilk senin sayfana uğrayıp yeni bir masal varmı diye bakacağım bir adres olurmu olmazmı bilemiyorum, bu zamana kadar ruhumuzu beslediğin ve bizide masallarına inandırdığın için gönülden çok teşekkür ederim.

Şundan eminim ki, benim, senin masallarını okumadan uykuya dalmam çok zor olucak, ama senin çok uzun bir süre sessiz kalacağını sanmıyorum...umarım haklı çıkarım.

sevgiyle ve sağlıkla kal...

Nilambara dedi ki...

Sevgili Haşim, herzaman yorum bırakmasam da hep zevkle okudum sohbet notlarını...

Yaşamın monotonluğa, alışkanlığa dönüşmesini önleyen, özlemi keyfe dönüştüren ve özgürce verilen bu molaların (süresi ne kadar olursa olsun), zamanı geldiğinde daha büyük zenginliklerle bittiğine inanıyorum. O zaman gelip te tekrar buluşana kadar sen de hoşçakal,
sevgilerimle

bahtsizbedevi dedi ki...

ben her zaman burada seni bekliyor olacağım...

Huzunbazz dedi ki...

Uzun zamandır uzaktım bloguma ve tabiki tum diger izledigim bloglara... Ama tam geri donup birseyler karalamak isterken uzak kaldıklarıma göz atmak isterken.. Buraya gelipde bu yazıyı okumak uzdu birasda olsa beni.. Hani şu hep 4 gözle beqledigimiz olaylar vardır ya mesela okuldayken cuma gununun gelmesi gibi.. İşte burası hep bana o duyguyu yaşatmıştı.. Her yeni yazı ayrı bir keyif ayrı bir masal diyarıydı.. Birini yeni bitirmişken dierinin ne zaman gelecegini merak etmenin heyecanıydı..
Şimdi gidiyorsun.. Yolun acık olsun.. Sen döndügünde sadece yazılarını bulabilmemiz icin yolun üstünde ekmek kırıntıları bulunsun..

MeaCulpa dedi ki...

Sonsöz;

Kesinlikle harikasınız. Bıraktığınız bu müthiş yorumlarla mutluğuma, mutluluk kattınız. Burada birlikte yaşamış/paylaşmış olduklarımızı daha bir anlamlardırdınız. Burada, sizlerle, duygularımı, düşüncelerimi paylaşmak gerçekten çok güzeldi benim için. Ama dediğim gibi zaman benim için artık mola zamanı:)) Aklında soru işareti olanlar için bir konuya açıklık getirmek istiyorum; sağlığım allaha şükür yerinde, kesinlikle bir zorunluluktan dolayı yazmaya ara veriyor değilim. Tamamen özgür iradem ile aldığım bir karar bu. Bir süre beynime yazmayı düşündürmeden yaşamak, biraz tembellik yapmak, kendimi biraz nadasa bırakmak istiyorum. Şu an kafamda belirlediğim süre 5-6 ay gibi. Kalemi elime yeniden Eylül-Ekim gibi almak istiyorum. Tabi zaman ne getirir bilinmez. Yeni blogum aktif hale geldiğinde onu profilimdeki “bloglarım” kısmında görebilirsiniz. Tabi ki, zamanı geldiğinde ben de sizleri ziyaret ederek bu bilgiyi paylaşıyor olacağım. Öte yandan “İnandığım Masallar” da, bloger var olduğu müddetçe hep kalacak. Sadece zaman zaman yazılarımda ihtiyaç duyduğumda ufak tefek rütuşlar yapıyor olacağım. Tekrar görüşene kadar hoşçakalın. Sizi seviyorum.:))

Sevgi ve saygılarımla.
Haşim A.

Bilge'lik Yolcusu dedi ki...

Yazıyı ve yorumları okurken hüzünlendim nedense, oysa daha yeni bulmuştum sizi...
Bazen tekrar buluşmak için vedalar gerekebilir diye bir söz hatırladım, sonra sizin notunuzu okuyunca hüzün dağıldı... evet tekrar buluşmak üzere bir veda bu..
Ben buradayım efendim,yine beklerim...
Sevgilerimle...

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

Neden?

Gökkuşağı dedi ki...

Sabır ve sevgilerin birleştiği Dostlukların daha çok büyüdüğü Belki yorgun belki yoğun Yinede mutlu ve umutlu Güzellikler dolu günler Seninle Olsun

NUR dedi ki...

Selamlar... bugünedek sessizce takip ettim sizi ve sayfayı her açtığımda kendimden bir parça gördüm...şimdi ellerini tutup teşekkürediyorum hiç haberdarolmadığın bilmediğin bu kalbe güzel anlamlar kattığın için kimi zaman ağlattığın kimi zaman gülümsettiğin için ama herşeyden önemlisi içinde taşıdığın değerleri hiç çıkar gözetmeden bizlerle paylaştığın için teşekkürederim...bu arada beni sevdiğine inandığım biri sudan bahanelerle hayatımdan gitti bugün inancımın kalmadığı bu dünyada gerçekliğine tereddütsüz kanaat getirdiğim yüreğinizin içindekileri bundan böyle okuyamamak acı duyan canımıdaha da acıttı bilmenizi isterim ...ama kararınıza saygı duyup teşekkür etmekten başka birşey gelmez elden ...bu dünyada sizin gibi birinin nefes aldığını bilmek bile güzel sevgilerimle hoşçakalın..

Maryjade dedi ki...

Sevgili Haşim Arıkan,sizi geç tanıdım ama biliniz ki yazılarınızı okurken hüzünlendim,kendimi buldum ve güldüm arada ama hep keyif aldım...şimdi Hoşça KAL demeniz üzücü ama tabii ki vardır bir bildiğiniz umarım tekrar gelirsiniz.Görüşmek üzere...Hoşça KAL'ın, Hoş Kal'ın...sevmem bu kelimeyi diyemem hiçbir zaman...Sevgilerimle...

Haccecan dedi ki...

“Asla, bireysel beynini kullanmaktan, yani özgürce düşünmekten, kendini sevmekten, kendini mutlu etmekten vazgeçme.” Bence bir insanın kendine yapabileceği en büyük ihanet bunlardan vazgeçmektir.

yazmayı seviyorsunuz, yazarken kendinizi gülerken yakalıyorsunuz, kendinizi mutlu ediyorsunuz.. Lütfen bunlardan vazgeçmeyin... Gitmek hakkınız ama dönüşünüz çabuk olsun....

kristalmavi dedi ki...

Denizi seyre dalarken zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın, sohbet yazılarını okuduğumda, bir diğerini sabırsızlıkla ve büyük bir merakla okuma isteği duydum.
Ayrıca örnek de aldım.Yazmayı özlediğimi farkettim.
Deniz dalgalandığı gibi durgunlaşır da, imzalı kitabını okumaktan yürekten mutluluk duyarım.
Nadasda geçirdiğin dönemi yeni birikimlerle kısa sürede geride bırakman dileğiyle.
Teşekkürler

Ful yaprakları dedi ki...

Neden gidiyorsun?
Gitmek, kaçmaktır ben de çok istiyorum derken bu "neden"sorusunu sormanın da bir nedeni yok belki de.
İnsanların kararlarına saygı duyarım, eğer ki gidiyorsanız yeniden döneceksiniz demektir, hem de eskisinden çok çok daha güzel yazılarla:)
Mutluluk oyunu oynamak böyle bir şeydir işte.

Ateş Böceği dedi ki...

Geri geldiğinde heycanla bende bekliyor olacağım o güzel yazılarını çok uzaklara gitmeye gerek yoktur bazen iç yolculuk yapmak gerekiry aptığın yolculukta dilerim herşey istediğin gibi olur ve bol bol dinlenme fırsatı bulursun birde yazacak bir sürü an biriktirirsin sevgiler :)

Adsız dedi ki...

iki yıl, dört ay olmuş bize inandığınız masalları anlatmaya başlayalı ve şimdi BİTTİ diyorsunuz... Sizce büyüdük mü, masallarımızı bizden alacak kadarr... Bu küçükken uyumadan önce hergece okunan hikayelerin birden büyüdün artık diyerek ışığı kapatıp uyuması gerektiğinin sölenmesi gibi...

Benim için bir kaçış; kelimeleriniz arasına kaybolmak, kendi cıkmazlarımda içine gömülüp o andan kurtuluş, ruhani terapiydii ...

sizinle tanışmak beni büyüttüü bazen nekadar anlamsız şeyler üzerinde durarak kolay harcamışım anlarımı , sevgilerimi ... daha pozitifimm, her okudugum öykünüzden sonra içimde tatlı bir keyiff huzur dalgası yayılıyodu
bunun size cok tşk etmeliyim...

S izi ve yazdıklarınızı özleyenlerdenim...

Umarım geri dönüşünüzdee büyüdük masallarımız bitti ise bize romanlarınızla geri dönüş yaparsinız ...

herşeyinnn gönlünüzce olması dileğiyle .. eliftas

Adsız dedi ki...

Yazılarını çok begenen ve severek okuyan biriyim. Burdakı yazılarınız hep takip ediyorum. Bazı yazdıklarınızı 5 6 kere okumusumdur içlerinde çok sevdiğim hikayeler şiirler var.gitmeniz çok üzücü :( UMARIM SİZİ TEKRAR BURDA GÖREBİLİRİZ SEVENLERİNİZ ÇOK

Sağlıcakla kalın hoşçakalın...

Adsız dedi ki...

Hoşça kal...

MAVİ UMUT dedi ki...

Sizi anlıyorum. Çok daha iyi geleceksiniz inanıyorum. Benim için geç bulmuş erken kaybetmiş gibi oldunuz. Görüşmek dileğiyle.

elifce dedi ki...

Sizi okuyan ve sizin yazdıklarınızda her okuyan gibi,çok şeyler buldum bu sayfada. İnandığım masallar genişledi sayenizde.
Gitmeye karar verilince,gitme demek hiç ama hiç etkili olmuyor. Bunu öğrenecek kadar büyüdüm. Tesellim ekim gibi nadastan çıkıp yeni sayfanızda yazılarınızla tekrar buluşacak olmam....
Umarım herşey gönlünüzce olur.
Sevgiler,elifce.

Mehtap dedi ki...

Üzüldüm açıkcası ama,yazmasanızda düşünmeye devam edeceksiniz ve çoğaldıkça düşünceleriniz, içinizde tutamayacaksınız!
Tekrar döneceksiniz biliyorum ve ben sizi bulacağım yine okumaya devam edeceğim;yine dürtecek yazılarınız beni, bazen kendime getirecek,bazende içime kapanacağım
düşüneceğim uzun uzun...
Hadi bekliyorum ben yeni yazılarınızı....

Adsız dedi ki...

Sadece bir hafta internete giremedim ve döndüğümde düşündüğüm ama söyleyemediğim, dilimin ucuna gelip dillendiremediğim sözleri bana okutan adam gitmeye karar vermiş. Gitmek de iyidir bazen ama dönmek sanki hep daha iyi gibi. Umarım birgün bir yerlerde umarım aynı yerde inandığım masalları dinlemek umuduyla ....

denizim dedi ki...

Sizi daha yeni tanımıştım gidişinize üzüldüm ama arkadaşlarınız bıraktığı yorumları okurken cok daha fazla üzüldüm gec tanıdığıma ve özlemle bekliyeceğim yeni yazılarınızı döneceksiniz biliyorum...sevgi ile kalın

Adsız dedi ki...

Bukadar çok sevenin olması insan için büyük hediye.Tesadüfen buldum burayı sanırım 2 gün sonrada siz ara veriyorum dediniz .Buda benim şanssızlığım olsa gerek.Şaşırmadım :)

Sizi okumak güzel.
İyi dinlenmeler.

(6 ay çok )

pinomino dedi ki...

Sizi çok iyi anlıyorum.. bende 3.5 yıllık blog hayatımda 2 kez mola vermiştim. İnanınki o molalardan sonra çok yenilenmiş ve pırıl pırıl devam ediyorsunuz yolunuza..
inandığım masallar keyifle okuduğum bir siteydi.. eminim ileride yazacağınız bloguda aynı keyifle okuyacağım.
kendinizi fazla özletmemeniz dileğiyle sevgiler,
pınar

Nur dedi ki...

Geç oldu ama iyki tanıştık.Işığınız için çok teşekkürler..Güle güle..Sevgiyle keyifle kalın...

lugatiweb dedi ki...

marjinal bir blog blog ödüllerinde desteklediğim bir blog güzel bir blog
http://2009.blogodulleri.com/blog/lugatiweb

Melis dedi ki...

kendinize iyi bakın...hoşçakalın...

khaos dedi ki...

Üstadım demiş ya şair..
"Şimdi sen gidiyorsun ya.. Herkes sana benzeyecek.." diye..

Sen herkese benzemeden gel..

Selamlar..

AyŞeGüL dedi ki...

EFENİM,LÜTFEN DİNLENİNİZ.ARADA KALEMİ BIRAKMAK İYİDİR.AKCİĞERLERE İYİ GELİR:P VE FEKAT BU SİZİ ÇOOOK ÖZLEYECEĞİM GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEZ. KENDİ SAYFACIĞIMA TEK SATIR YAZMADAN İLK OKUDUĞUM VE DE MÜTHİŞ KEYİF ALDIĞIM,HATTA ARADA FEYZ ALDIĞIM YAZILARINIZDAN BİR SÜRECİK UZAK KALMAYA SİZİ ÇOK SEVDİĞİMDEN DAYANABİLİRİM.EMME BU SÜREDE GERÇEKTEN AMA HAKKATEN ZİHNİNİZİ DİNLENDİRMENİZİ RECA EDİYORUM.ZİRAAA BENİM SİZE İHTİYACIM VAR.ARADA İLETİŞİM KURMA ÇABALARIMI LÜTFEN EŞSİZ NEZAKETİNİZLE TOLERE EDİNİZ.BENİ ÇOK MUTLU EDERSİNİZ.ÜZÜNTÜME VERİNİZ EFENİM BU CÜRETKAR TALEPLERİMİ.SİZİ SEVİYORUM BİLİYOSUNUZ Dİ Mİİİ ?

EN Bİ SEVGİLERİMLE :)))

Sibelbek dedi ki...

Gitmeni istemezdim.
Sen güzel bir sığınaktın bu sanal ortamda,
masmavi sulara baktığım bir kumsaldın.
madem ki gitmen gerekiyor,
"güle güle" deyip,
dönüşünü beklemekten başka şansım yok.
sevgi hep yanında olsun.

Pabuc dedi ki...

sadece giriş yazınızı okudum ve şimdide yorumlarına baktım ve inşalah diğer tüm yazılarınızı okuyacam benimki tamamen ters bidurum..hayranlarınızdan anlıyorum ki yazılarınız çok güzel ki giriş yazınızdan da bunu anlamak mumkun..herşey gönlünüzce olsun..

beenmaya dedi ki...

zaten söylenecek pek çok güzel söz söylenmiş bir sürü güzel yürek tarafından bana ekleyecek fazla birşey kalmamış...

seni tanıdığım için, bildiğim için biraz, belki de sadece beklemeyi seçiyorum ben herhangi bir şey eklemeden, söylemeden...

ve şairin dediği gibi: özlemek en güzel önü bekleyişlerin...seni bunca özlemesem bunca sevemezdim ki...

görüşmek dileğiyle...

hayalcianne dedi ki...

inandığım masallar inandığım hayaller gibiydi

Filiz Benera dedi ki...

Bitmediğine çok ama çok, sevindiğimi söylemek istedim. İnanın sizin inandığınız masallar, burdan o kadar gerçek görünüyor ki, içine girip, yaşanmışlıklarımla bir kez daha karşılaşıyorum. Belki de daha sonra yaşayacaklarımla kim bilir.. Tecrübelerinizden yararlanmak isteyen bizleri, üzmediğiniz ve özellikle de aynı çizgide devam etmeye karar verdiğiniz için çok mutlu oldum. Karanlıkta kalan yerlerimizi, daha uzun yıllar aydınlatmanız dileği ile her zaman ki gibi Sevgiyle kalın.
Sevgili Hayat, Sevgili Dost, Sevgili İnsan, inan çok değerlisin, bunu sakın unutma.

dgül dedi ki...

:))) :))) :)))
Bugün, bu son not, bakarken gözlerime inanamadığım bir 23 Nisan hediyesi gibi.... Teşekkürler...
Bekleyeceğiz burada, görüşmek üzere...

Adsız dedi ki...

:(

Aylin dedi ki...

merhabalar
"İnsanı bulunduğu en son an’a taşıyan, acaba tercihleri midir yoksa vazgeçişleri midir?" demişsiniz, zaten her seçim bir vazgeçim değil midir?
ömrümüz boyunca iyi seçimler yapabilmemiz dileğiyle saygılar...

Adsız dedi ki...

son masalında yakaladım seni... giderken gördüm,sırtını dönmüş yürümeye başlamıştın bile ve ben sadece o son bakışını yakalayabilmiştim bu son masalınla... belki de sadece hoşçakal diyebilmek için rastlatılmıştın bana... herneyse bir kaç kelime yaz dedin ve ben de yazdım işte... hep sevgi dolu olsun yüreğin... görüşmek üzere demiyorum çünkü sen döndüğünde ben burada olmayacağım... başka rastlantılara yol almış olacağım... ama dünya küçük diyorsan ve yine bulurum seni ya da buldururum kendimi sana diyorsan o başka... sevgiyle kal...

Banu ALBAYRAK dedi ki...

BiTTi...demişsin ama belli ki yazdıklarının çoğu insanın hayatına güzel ışıltılar saçtığının sende farkına varmışsın ve tam kapıdan çıkacakken geri dönme ihtiyacı hissetmişsin.Ne iyi etmişsin kalarak,yoksa seni hiç tanıyamıcak yeni yazılarında kendimden bişeyler bulamıcaktım.Sen hep burda biyerlerde ol...