Düşünüyorum!Yıllardır ezbere bildiğim, şartlı bir refleks gibi her daim bıkmadan, usanmadan tekrar ettiğim, kullanılmaktan aşınmış, enerjileri çoktan tükenmiş kelimelerle,
Otomatikleşmiş, önceden kolaylıkla tahmin edilebilir cümlelerimle.
Yapamadıklarımı…
Her niyetlenişimde, kendimi büyük bir başarıyla yapamayacağıma inandırdıklarımı…
Kaçtıklarımı…
Saklandıklarımı…
Dışladıklarımı, reddettiklerimi, yok saydıklarımı…
Unutmaya çalıştıklarımı…
Ertelediklerimi…
Vazgeçtiklerimi…
Tamamlayamadıklarımı…
Anlatmak isteyip, yutkunup kaldıklarımı…
Sırf istemediğim için kendimi mahrum bıraktıklarımı…
Yapamadıklarımı…
Her niyetlenişimde, kendimi büyük bir başarıyla yapamayacağıma inandırdıklarımı…
Kaçtıklarımı…
Saklandıklarımı…
Dışladıklarımı, reddettiklerimi, yok saydıklarımı…
Unutmaya çalıştıklarımı…
Ertelediklerimi…
Vazgeçtiklerimi…
Tamamlayamadıklarımı…
Anlatmak isteyip, yutkunup kaldıklarımı…
Sırf istemediğim için kendimi mahrum bıraktıklarımı…
İnancımı yitirdiğim için kendime yaşattığım hayal kırıklarını…
İçimde itinayla gizlediğim yoksulluklarımı, zorbalarımı…
Mütemadiyen tekrar eden ruh hallerimi…
Her gün biraz daha yorgunlaşan yorgunluğumu…
Ama artık görüyorum.
Eskilerden kurtulamazsam yeninin kendini bana hiçbir zaman gösteremeyeceğini,
Her gün biraz daha yorgunlaşan yorgunluğumu…
Ama artık görüyorum.
Eskilerden kurtulamazsam yeninin kendini bana hiçbir zaman gösteremeyeceğini,
Bu şekilde yaşamaya devam edersem içimdeki çatışmaların asla bitmeyeceğini.
Ve artık deniyorum.
Ruhumun daha derinlerine inebilmeyi.
Ve artık deniyorum.
Ruhumun daha derinlerine inebilmeyi.
Derinlerden bana kendini duyurmaya çalışan, beni rahatlatan, bana huzur veren o sakin sesi daha çok, daha net duyabilmeyi.
Öğrenmeye çalışıyorum.
Bilmediğim, daha önce hiç fark etmediğim yeni kelimeleri.
Öğrenmeye çalışıyorum.
Bilmediğim, daha önce hiç fark etmediğim yeni kelimeleri.
Onlarla, bana, hayata, dünyaya dair farklı, değişik cümleler kurabilmeyi.
Ve fark ediyorum.
Sadece kendimle, hiçliğimle, masumiyetimle, saflığımla, cesaretimle kalabilmeyi aslında ne kadar istediğimi.
İnsan, zihninde onu esir alan düşüncelerden, cümlelerden vazgeçip, “olması gereken” e hiç bulaşmadan, öğrendiği yeni kelimelerle kendine, hayata, dünyaya dair farklı cümleler kurmaya başladığında etrafındaki her şeyin nasıl değiştiğini.
Hayatı geçmişin bir anımsaması olarak yaşamaktan vazgeçip,
Ve fark ediyorum.
Sadece kendimle, hiçliğimle, masumiyetimle, saflığımla, cesaretimle kalabilmeyi aslında ne kadar istediğimi.
İnsan, zihninde onu esir alan düşüncelerden, cümlelerden vazgeçip, “olması gereken” e hiç bulaşmadan, öğrendiği yeni kelimelerle kendine, hayata, dünyaya dair farklı cümleler kurmaya başladığında etrafındaki her şeyin nasıl değiştiğini.
Hayatı geçmişin bir anımsaması olarak yaşamaktan vazgeçip,
Zihnindeki kalıplardan, şablonlardan, imgelerden arındığında,
Hayatın da daha önce hiç görmediği seçenekleri nasıl da onun önüne serdiğini.
Haşim Arıkan
Haşim Arıkan
Fotoğraf: Unsplash / Sir. Simo

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder