Düşünüyorum!
Neden hep aynı gerçeklikleri yaratıp duruyoruz?
Nasıl oluyor da bizi çevreleyen sonsuz olasılıklar denizinde durmadan
hep aynı gerçeklere ulaşıyoruz?
Acaba çevremiz, içinde yaşadığımız toplum ve dünya
tarafından bize satılan düşüncelerle. inançlarla zihnimizi çok mu koşullandırdık?
Peki biz zihnimizin bizim için aydınlattığı o dar yolun
dışında kalanları, ne zamandan beri umursamamaya, yok saymaya başladık?
Dış dünyanın, iç dünyamızdan bağımsız olduğuna nasıl inandırıldık?
Oysa dışarıda içeriden bağımsız hiç bir şey yok.
Dışarıda neyin gerçek olduğunu hep, geçmişimizden
zihnimize saplanan düşünceler tanımlıyor, projekte ediyor!
Acaba, sırf bu düşüncelerin bize göstermediği, bizden gizlediği, bize yaptırmadığı seçimlerle;
Biz burnumuzun dibine kadar gelen kaç mutlu olabilme
şansını ıskaladık?
İçimizde doğma anını bekleyen kaç farklı hayatımız olabilme ihtimalinin farkına varamadık?
Bugüne kadar, kendimizi ve dünyayı kaç olası
gerçeklikten mahrum bıraktık?
Haşim Arıkan
Fotoğraf: Unsplash / Hayato Togashi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder