Sen sadece kahveni, çayını al ve uğra, ben her sabah 07:00'de yeni bir yazıyla buradayım.

10 Ocak 2013

Sen de olmayan neyi ben sana verebilirim ki?



Bir kaç gündür keyfim pek de yerinde değil.  Biraz olsun rahatlayabilirim umuduyla onunla sohbet için fırsat kolluyorum.  Ara, ara kapısının önünden geçiyorum. Şansıma, ya odasında yok, ya da birileriyle toplantı halinde. En sonunda onu odasında yalnız yakalar yakalamaz kendimi içeriye atıyorum. Yüzüme bakıp da halimi fark edince gülümsüyor sadece ve ilk cümle için susup, sözü bana bırakıyor.

“Karmakarışığım bu aralar. Kendimi sanki düşünce bulutlarının içinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Kafamın içinde sürekli bir mırıltı, bir faaliyet var. Kendimle ilgili bir sürü cevapsız soru, bir yığın zayıf düşünce sürekli uçuşup duruyor beynimin içinde. Beni bu durumdan kurtaracak bir sırrın varsa lütfen bana söyle.”