20 Aralık 2025

Asla tekrarlanmaz. Yeniden yaşanır sandıkların!


 “Aşk” nedir? diye soruyorum. 

“Hangisini soruyorsun?” diye soruma bir soru ile karşılık veriyor. 

Sorusunu anlamadığımı fark edince de başlıyor bana ne demek istediğini açıklamaya;

“Bence herkes için aşkın iki tanımı vardır. Biri benim aşk kelimesine yüklediğim tanım. Yani benim aşk üzerine zihnimde biriktirdiklerim, benim aşk’a dair sahip olduğum düşüncelerim. Diğeri ise gerçek aşk. Benim aşk kelimesine yüklediğim tanımın, zihnin de düşünce kirliliği yaratmaktan başka sana hiç bir faydası olmaz. Gerçek aşk içinse ben sana sadece şunu söyleyebilirim;

Bence bunu düşünmemelisin! 

Eğer kalbini aşk’a dair topladığın düşüncelerle doldurmaya başlarsan gerçek aşkı hiç bir zaman keşfedemezsin. Düşünmek, önyargıları, korkuları, geçmiş bilgileri, cümlelere dönüştürmektir. Kurduğun cümleler beyninde model oluşturur, aşkı da o modelin içine hapsedersin.
 
Gerçek aşkı ancak, onu hiç yorumlamazsan, ona bir şart koşmazsan, ona bir tanım, bir ad koymazsan yaşayabilirsin.

Bence “Her aşkın tanımı kendi içinde gizlidir.

Biliyor musun?

İnsanların büyük bir kısmı hayatları boyunca gerçek aşkı hiçbir zaman deneyimleyemez, sadece aşk üzerine olan düşüncelerini deneyimler!”

Haşim Arıkan


Fotoğraf: Unsplash / Eze Joseph

Hiç yorum yok: