tag:blogger.com,1999:blog-960973844807365105.post7822330631728930326..comments2023-06-15T12:08:16.712+03:00Comments on İnandığım Masallar: Sözcükler, sen onların gerçekliğinin farkına varana kadar senin için çok az şey ifade eder…Unknownnoreply@blogger.comBlogger4125tag:blogger.com,1999:blog-960973844807365105.post-63540988219105913392009-12-20T17:09:51.286+02:002009-12-20T17:09:51.286+02:00Ne güzel sizin de inandığınız bir masal var sizi m...Ne güzel sizin de inandığınız bir masal var sizi mutlu eden.Tıpkı benim inandığım, beni mutlu eden masallarım gibi. Keşke herkes kendini mutlu eden, gerçekten inandığı bir masal bulabilse:) Teşekkürler...MeaCulpahttps://www.blogger.com/profile/14096883182879271186noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-960973844807365105.post-43571380954025345182009-12-20T16:37:59.407+02:002009-12-20T16:37:59.407+02:00hudutsuzluk her ne kadar içinde ki her istek, arzu...hudutsuzluk her ne kadar içinde ki her istek, arzu, mutluluk umudu, açlık ve aşk için doyurucu ve farklı farklı deneyimlerle seni mutlak mutluluk ve huzura yaklaştıracakmış hissini verse de aslında hudutsuzluk en büyük huzursuzluk sebebi. düşünki açsın bir salonda sayısız çeşit yemek içki var bazısının tadını biliyorsun ve çok seviyorsın ama hiç bilmediğin yeni ve güzel şeyler de var. bir ona bir ona koşuyorsun kararsız kalıyorsun azıcık tadına bakıp diğerlerine koşuyorsun ne olduğunu anlamadan keyifli ve lezzetli bir yemek yiyemeden doyuyorsun...bir de tam tersini düşünelim açsın ve eve geldin en sevdiğin tek çeşit yemek var (bulgur mesela:)) iştahlı iştahlı tadını ala ala tabak tabak yiyorsun.keyifli doyuyorsun. öğrenciyken yenen salçalı makarnanın tadı o yüzden hep güzeldir:) bir daha o tadda bulunmaz. sınırlılık, muhafiyetler, acziyet, imkanların kıtlığı içindeki huzur, hudutsuzluk ve bol imkan içinde yoktur. görüntü belki daha renklidir ama hissedilen daha sönüktür. Tolstoy bir hikayesinde çok zenginken fakir düşen bir çifti anlatır bu konuyla ilgili. Mutluluğa eriştiren yolun kılavuzu sınırlılık içindeki farklı dizayn ve kullanımlarla-yaratıcılıkla- elde edilen derinleşmedir bence. ben o yüzden kaderciyim. İzliyorum bakalım neler yaşayacağım. kendi geleceğimi sadece kendim farklılaştıracağım düşüncesinin sorumluluğu ile zaten asla huzurlu kalamam. Hayatı dolu ve dibine kadar yaşamak algı ile ilgili. ben kendi hudutlarım içinde o hudutlara kadar dolu dolu yaşıyorum ve sıkıldığımda aynı alan içinde aynı eşyalarla farklılık yaratarak dolu dolu yaşıyorum diyebilirim. bilmediği, dıştaki dünyanın yalancı cazibesi ile kendi potansiyelini es geçmek herkesin yapageldiği şey...mutlu olanların değil. Tüketim toplumlarının mutsuzluğu ile üretici insanların mutluluğu mesela böyle yine.Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-960973844807365105.post-42620554085248567352009-12-20T06:50:11.402+02:002009-12-20T06:50:11.402+02:00aklım çalışırdı eskiden yada ben öyle sanırdım. Bi...aklım çalışırdı eskiden yada ben öyle sanırdım. Birgün, bir onay ve bir evet.. şimdilerde öyle bir kelimenin tutsağıyım ki akıl kar etmiyor, duygularım devre dışı.. ben ise, bir içimde hayatın, bir dışında hayatım.. ha 1(i) varmış, ha 1(i) yokmuş tadında..Aşk ve Zehirhttps://www.blogger.com/profile/14527179146785504599noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-960973844807365105.post-48539423570138886442009-12-19T23:11:32.546+02:002009-12-19T23:11:32.546+02:00Değişikti, teşekkürler...Değişikti, teşekkürler...ali zafer sapci https://www.blogger.com/profile/01623729250324271096noreply@blogger.com