20 Aralık 2013

Sence aşk nedir?


“Sence aşk nedir?” diye soruyorum.

“Bunu düşünmemelisin!” diyor. “Eğer kalbini düşüncelerle doldurmaya başlarsan gerçek aşkı hiç bir zaman keşfedemezsin. Düşünmek, önyargıları, korkuları, geçmiş bilgileri, cümlelere dönüştürmektir. Kurduğun cümleler beyninde model oluşturur, aşkı da o modelin içine hapsedersin.

Oysa aşkı ancak, onu hiç yorumlamazsan, ona bir tanım, bir ad koymazsan gerçekten yaşayabilirsin.

Sakın unutma her aşkın tanımı kendi içinde gizlidir.”

20 Temmuz 2009
Haşim Arıkan

18 Aralık 2013

Günlük normallik gösterilerim...


Kendim için bugün farklı bir yol seçsem diyorum.
Bugün hergün sergilediğim normallik gösterilerimi sergilemesem.
Yani olmam gereken olmasam.
İyi olmak adına bir şey yapmasam.
Bugün sadece yaşasam.
Benim için en iyi olduğuna karar verdiğim şey yerine, ne olacaksam bugün onu olsam.
Ne yapacaksam onu yapsam.!
Kısacası bugün bir şey için yaşamasam.
Sadece kendimle uyum içinde kalsam, kendimle barışık olsam.
Doğru olma ya da insan olma seçenekleri arasında sallanıp durmasam.

Keşke yaşam diye kendime seçtiğim yol, hiç bir yolumun olmaması olsa.
Tek alışkanlığım ise hiç bir alışkanlık edinmemek.
Sürekli dünün planlarında pişmiş bayat başarılarlarla dolu bir hayatı yaşamaya çalışmasam.

Her zaman mükemmel olmaya çalışmak ne kadar yoruyor insanı!
Hayatı hep planladığı gibi yaşamaya çalışmak.
Hiç öyle olmadığı halde, gerçekten öyle olduğunu hayal etmek için çabalamak.

Hayatı yaşamak yerine, sürekli onu analiz etmeye çalışıyorum. Sanırım en büyük hatalarımdan biri de bu.
Oysa gerçekler onlar hakkında konuşurken bile değişiyor.
Neyin sonsuza kadar anlamı var ki?
Hiç bir şey yarın bile bugünkü anlamını taşımıyor.
Şu an bu yazıyı yaşarken düşündüklerim, daha sonra bu yazıyı okurken düşüneceklerimden daha doğrudur diyebilir miyim?

Aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak yerine, farklı deneyimler yaşamayı daha çok arzuluyorum!
Garip olansa beklenmedik, farklı şeyleri ancak hata yaptığım zamanlarda yaşayabiliyor olduğum.
Sanırım ben hatalarımı dinlediğimde büyüyorum.
Hata yaptığım zamanlar galiba, ben daha çok ben oluyorum.

Ben bugün hata yapmaktan korkmuyorum.
Ben bugün, kendimi kendime satmak için bir şey yapmak istemiyorum.

Bugün, bir gün daha verildi bana!
Hissetmek, görmek, duymak, dokunmak, okumak, koklamak, paylaşmak, sevgi ve mutluluk için, bir gün daha.
Ben bugün, bir gün daha hayattayım.

Olmayanları düşünüyorum...

3 Mart 2013
Haşim Arıkan

Esin kaynağı: Kendime notlar – Hugh Prather

Fotograf: Into the Wild

15 Aralık 2013

Zihnindeki geçmişe ait parmak izlerini, yalnız olduğu zamanlarda silebiliyor insan...


Bazen yalnız kalmak iyi geliyor insana.
Herşeyden, herkesten biraz olsun uzaklaşmak.

Yalnız olduğu zamanlarda biraz daha büyüyor sanki insan.
Zihnindeki geçmişe ait parmak izlerini, yalnız olduğu zamanlarda silebiliyor.
Yalnız kaldığında, süresi dolan acılarının, değerlerini nasıl yitirdiklerini, içinde nasıl çürüdüklerini fark edebiliyor.

Yalnız olduğu zamanlarda dolaşmaya başlıyor insanın zihninde, yeni, harika düşünceler.
Yalnız olduğu zamanlarda atılıyor umutlara dair ilk tohumlar.
Biraz emek verip, onları beslediğinde, hepsi tohumunu patlatıp filizlenmeye başlıyor.
Büyüyüp serpiliyorlar.
Bazıları zaman içinde insanı ayakta tutan koca bir çınara dönüşüyor.
Zor zamanlarında birer can simidi olup, insanı ayakta onlar tutuyor.

Yalnız olduğu zamanlarda farkına varıyor insan.
Aslında kendisinin hem ustası, hem de çırağı olduğunun.
Dışarıda aradığı tüm cevapların aslında hepsinin kendi içinde saklı olduğunun.

Yalnız olduğu zamanlarda, üzerini kaplayan geçmişin tozlarından arınıyor insan.
İçindeki birşeyler dışarı çıkmak için sanki insan yalnız kaldığında harekete geçiyor.

Yalnız kaldığı zamanlarda, kendisi hakkındaki asıl gerçeğe bir adım daha yaklaşıyor insan.
Kim olduğunun, dünya denilen sahnedeki oynanan oyunda rolünün ne olduğunun farkına varıyor.
Yürümekte olduğu yolda o güne kadar ne kadar yol aldığını, yalnız olduğu zamanlarda keşfedebiliyor insan...

23 Ocak 2011
Haşim Arıkan


Fotograf: Akunin