4 Şubat 2011

Yaşıyorum sanısı...

Zor değil mi?
Korkusuz , kısıtlamasız, dirençsiz, savunmasız bir hayat yaşayabilmek!
Zihnin gizli odalarını, saklı güdülerini, karmaşık mirasını keşfedilmek.
Zihni umarsızca dünsüz, sonsuz deneyimlerin kollarına bırakabilmek!
İçinde bir zorlama hissi, olmama, kazanamama, ulaşamama korkusu duymadan yaşamın akışına karışabilmek, yaşamla bütünleşebilmek!
Daha önce yaşanmamış, onaylanmamış birşeylere inanıp, onların peşinden gidebilmek.

Kolay değil mi?
Bir yığın anı, deneyim, düşünce deposu olarak yaşayabilmek.
Bildik acıları, hiç yaşanmamış mutluluklara tercih etmek.
Sevginin çerçevesinde yaratılan korku temelli gerçekliklere güvenmek.
Deneyimlerle koşullanmış, herşeyi düne dair düşüncelerle değerlendiren bir zihnin görmeni istediklerini görmek!
Öğrenilmiş bir çaresizlikle, hayattan sürekli şikayet etmek, kendini seni mutlu etmeye adamadığı için ona öfkelenmek.

Kolay değil mi?
Olması gerekeni hayal etmek.
Bekleme odasında onun olmasını beklemek.
Beklerken, yaşıyorum zannetmek.

Zor değil mi?
Olanla yüzleşebilmek.
Düşünsel özgürlüğünü her koşulda koruyabilmek.
Keşfedilmiş bir anlama değil, kendi başına bir anlama sahip, bir yaşam sürebilmek...

4 Şubat 2011
Haşim Arıkan

Fotograf: Black swan

3 yorum:

None none dedi ki...

beğenerek okudum, teşekkürler

http://www.universitecan.blogspot.com/

masal dedi ki...

Gerçeğin üzerinde yaşamın tadımlanamaz olgularını kırabilmekte kolay değil gerçeklerle yüzleşmek bazı şeyleri anlatabilmekte kolay değil malesef :(

egeria dedi ki...

kelimenin manaya durduğu yerdeyim =)