19 Ocak 2011

Herşeyi hatırla, hiç bir şeyi unutma!


Yaşamım çelişkilerle dolu!
Bildiğim herşey eksik! Bense tam olduğunu düşünüyorum.
Bir şeyi istiyorum derken, bir şeyi istemiyorum aslında.
Bir şeyi tercih ederken, bir şeyden vazgeçiyorum.
Bunu yapmalıyımın arkasına şunu da yapmamalıyım gizli.
Barışı arzularken sürekli savaşıyorum.
Sevgiyi arzularken, hırsla, sanki bir yarışın içindeymişcesine, acımasızca yaşıyorum.

Zihnimdeki düşünceler hep eksik.
Coşkularım geçici, doyumlarım anlık.
Özgürlüklerim kısa süreli.
Düş kırıklıklarımsa sürekli.

Var olma duygum tam mı?
Hiç sanmıyorum!
Zavallı zihnim!
Artık deneyimlerimle sınırlı, koşullu.

Oysa doğduğum da ne kadar saf, temiz, sınırsız ve masumdun.
Ama sen de direnemedin, sen de herkes gibi sonunda büyük oyuna dahil oldun.
İçine doğduğun kültürle koşullandın.
Günlük yaşamındaki etkiler ve baskılarla koşullandın.
İnanmaya, inanmamaya koşullandın.
Deneyimlerinle koşullandın.
Yaşadığın şehirle koşullandın.
Okuduğun günlük gazeteyle koşullandın.
Sen de zaman içinde özgür düşünme yeteneğini yitirdin.
Sen de sonunda zihnini bildiklerinle sınırladın.
Onu bilginin tutsağı yaptın.
Bilme ve bilgiyi birbirine bulaştırdın.
Bilme, başı sonu olamayan bir öğrenme hareketiyken, sen bildiklerini onun tek kaynağı yaptın.

Oysa sen de tekrarlardan hep sıkıldın, sen de her zaman yeni, yaratıcı olanı deneyimlemeyi arzuladın.
Yeni olan -düşünce hareketi olmadan bakabilsen- her zaman karşında duruyordu.
Aman sen, dünün düşüncelerini askıya alamadığın için, olmakta olanın içindeki yeni olanı algılayamadın.

Kendine hayatı dünün düşüncelerinin sana düşündürebildiği kadar yaşattın...

18 Ocak 2011
Haşim Arıkan


Fotograf: The burning plan

3 yorum:

beenmaya dedi ki...

film çok ama çok güzel bir filmdir unutmak adı altında aslında unutamamaya dair...

Beelzebub* dedi ki...

çok güüüzeell...

Mutluluk @Sessizlik dedi ki...

kalemine sağlık sevgiler