8 Ocak 2011

Çukurlar...

Acaba hayat mı gerçekten çok zor?
Yoksa biz mi onu zorlaştırmak için çabalıyoruz?

Sürekli düştüğümüz çukurlar mı suçlu?
Yoksa, o çukurları kendimize aslında biz mi kazıyoruz?

Yürüyebileceğimiz başka yollar mı yok?
Yoksa alışkanlıklarımız, bağımlılıklarımız yüzünden sürekli aynı yolları biz mi tercih ediyoruz?

Başrolünü oynadığımız senaryo mu sürekli kendini tekrarlıyor?
Yoksa aynı replikleri kullanarak, sürekli aynı sahneleri oynamaya kendimizi biz mi mahkum ediyoruz?

Senaryonun tamamı bize ne anlatmak istiyor?
Biz hangi bölümler de takılıp kalıyoruz?

16 Aralık 2007
Haşim Arıkan


Fotograf: Wrecked

11 yorum:

Sis dedi ki...

Ben kendi çukurlarımı kendim kazıyorum bunun farkındayım. Ama senaryo beni başrole o kadar yakıştırmış ki, ben kaçmaya çalışsam da insanlar ve aynı senaryo yine gelip beni buluyor. Yoruldum...

irrasyonelhayat dedi ki...

bilemeyiz şimdi..zaman ilerledikten,herşey bir dün olduktan sonra öğreneceğiz galiba hangi bölüme takılıp kaldığımızı..

suve dedi ki...

Kendi adıma 2.seçeneklerin doğruluklarına inanmak istiyorum..Eğer öyleyse çözümü ellerimizdedir hayatın ve er ya da geç kendi yolculuğumuza bir gün çıkar buluruz yanıtları.

MeaCulpa dedi ki...

Sishyphos@ Evet başrol her zaman bizim:) ama sanki senaryo oynanırken doğaçlama yazılıyormuş diye düşünsek, sanki öncesi, dünü yokmuş gibi, o zaman nasıl olur acaba!

yapragingozyaslari@ her günün bir dünü hep var aslında, büyük resim herşey dün olduğunda ortaya çıksa da, büyük resmi oluşturan küçük parçaları yaşarkende çözemez miyiz acaba...

suvebeyaz@ Buluyor da hakikaten insan. Yeter ki yanıtları bulmak istesin, tüm yanıtların her zaman sadece kendinde olduğunu görebilsin. Ama yanıtların ne kadarını bulabiliyor dersen "?".

mefisto dedi ki...

hiçbir zaman birilerinin benim için bir seneryo yazdığına inanmadım, bundan sonra da inanmam zaten. bu biraz sorumluluktan kaçmak gibi gelmiştir bana. ama sorunlarımız mı var? zannımca esas problem önceden prova edemediğin bir oyuna bodoslama dalmakta.. evrim, trilyonlarca olasılık hesabının sonuçlarını aklında tutmak bir yana, hesaplayacak kadar bile kapasite vermedi henüz insana. yani zaten doğaçlama yapıyoruz, ve sonuçta genellikle hatalara boğuluyoruz. bazen, hayatın bir reset düğmesi falan olsa keşke, demekten alamıyorum kendimi..

MeaCulpa dedi ki...

Hata dediğimiz şeyler gerçekten hata mı acaba? Onlara bakıp farklı farklı bir süre anlam çıkarabilecekken neden hatayı seçiyoruz? Onlar olmasa onların hata olduğunu düşünen andaki ben kim olurdu acaba?

y. dedi ki...

dün bugünden daha eski olduğundan, dünün yenisi, bugünün eskisi oluveriyor işte. inanmıyorum kazılan kuyulara, insan bazen gözgöre göre, kendi mezarının, hem kazıcısı, hem cesedi, hem kapatıcısı. ve hayat sürekli bir dejavunun dışında nedir, ne olur da kırarız zaman cizelgemizin ilerleyişini.

Adsız dedi ki...

Sanırım 2. seçenekler doğru; ama çoğumuz sanki 1.ler doğruymuş gibi davranıyoruz.

MeaCulpa dedi ki...

y.@ Belki de hayatın aslında sürekli bir dejavu olmadığını kabul ettiğimizde kırılıyordur. Denesek görebilir miyiz?

Şirvan@ Alışkanlıklarımız, bağımlılıklarımız yüzünden doğru olmadığını bile bile öyle davranıyor olamaz mıyız...

Mutluluk @Sessizlik dedi ki...

Herşey olup bitmiş bir zamanda olup bitenlere şahit olmayı yaşıyoruz . kalbini dinleyenlerin tekrar bir şanş kazandıkları bir büyük resmin içinde kendi kalbimizin coğrafyasını bulmayı ve insan olmayı yaşıyoruz zor acı dolu bir yol ama yapanlar için herşeye bedel .

MeaCulpa dedi ki...

Çok güzel cümleler.Teşekkürler...