14 Temmuz 2010

Senin gibiyim...

Senin gibiyim.
Sessiz görünsem de, düşüncelerim bir nehir gibi akmaya devam ediyor beynimde.
Ben de küskünüm dünyaya, kendini beni mutlu etmeye adamadığı için.
Ben de hayattan artık hiç bir şey beklemiyorum.
Kendimi büyük bir kalabalığın ortasında, yalnız ve terk edilmiş hissediyorum.

Aynı zaman da aynı mücadeleyi veren iki yalnız varlığız biz seninle.
İkimizin de sessizliğinde aynı itiraflar saklı.

Işığın yada karanlığın olmadığı anlamsız bir boşlukta.
Yok olmayan ama yerinde de durmayan tuhaf bir sisin ortasındayız.
İsteyerek sürdürülen bir sürgünün yalnızlığı bizim bu yaşadığımız.

Sana benziyorum.
Ben de senin gibi içimdeki en güçlü duyguları ustaca sahteleştirip yok ediyorum.
Ben de aslında gerçek olmayan şeyleri gerçekleştirmek için inatla mücadele ediyorum.
Ben de uzanıp alınmamış, tatmin edilmemiş duygular düzeyinde yaşıyorum.
Senin gibi iyileşmelerine izin vermediğim yaralarımı yorgun şefkat anlarımla ben de tımarlıyorum.

Suçluyum senin gibi.
Yaşadığım bu çaresizlik duygusunun bana öğretilmesine izin verdiğim için,
Hissetmediğim bir hayatı sahte olarak yaşadığım ve buna razı olduğum için,
İçimdeki gerçek ben’i cesurca ortaya çıkarmak yerine, inatla olmadığım birine benzemeye çalıştığım için.
Elde edebileceğim yada yok edebileceğim tek mutluluğun, kendi mutluluğum olduğunu kabul etmediğim için,

Mutlu olma cesaretini bir türlü gösteremediğim için,
Kendi mutluluğumun itici gücünün, ben olduğumun hala farkına varamadığım için,

08 Mayıs 2009
Haşim Arıkan

2 yorum:

Adsız dedi ki...

harika
herkesgibibiri@blogspot.com

Adsız dedi ki...

çok güzel