4 Aralık 2012

Memnun musun hayatından?


Farkında mısın?

Sen de herkes gibi varlığınla dünya için her gün yeni gerçekler üretiyor, gerçeğin sonuçlarını yaratıyorsun. Tüm eylemlerin, düşüncelerin, duyguların senden ayrılıp dünyanın bir gerçeği haline dönüşüyor. Hafızalara yerleşiyor. Hafızaların aynasından yaşananlara yansıyor.

Her kelimen, her davranışın, düşüncenin bir aracı, dünyada oluşan bilginin bir kaynağı.

Söyler misin, gerçekten memnun musun hayatından?

Yaşadığın hayatla bazı şeylerin mümkün olabileceği konusunda dünyayı cesaretlendirebiliyor musun?
Ürettiğin yeni gerçekliklerle, dünyaya temiz bir havadan, yeni bir soluk getirebiliyor musun?
Tekrarlarla değil, farklı gerçeklerinle dünyayı neşelendirebiliyor musun?

Sözün özü dostum;

“Hayat adı altında” dünyaya imzanı atman için sana sunulan şansı, sen iyi değerlendirebiliyor musun?

29 Kasım 2009
Haşim Arıkan

6 yorum:

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

Sunulan hiç bir şeyi geri çevirmekten yana değilim..
Hayat ise Tepside sunulan en büyük ikram benim için. zaman zaman doya doya yediğim, içtiğim, dyduğum, bazen ise ise tokluğunu hiç hissetmeden sürekli kemirdiğim :))
hayatı seviyorum
varlmayı
farkındalığı !!
ÖYLEYSE BEN VARIM VE DAİMA TEPSİMİ DOLU TUTACAĞIM ...
Çok sevgiler güzellikler.

sadeceselin dedi ki...

değerlendiremiyorum... bende "yoksa sende?" dediklerinizdenim. kendime kızarak yoksa sende olmanın mutsuzluğunu yaşıyorum. Ancak zamanı veren bir toplumum yok. toplum kuralları içerisinde çalışmaktan ve koşturmaktan bana geri kalan zamanlarda ancak birazcık uyuyabiliyorum. Ertesi sabah başlayacak olan maratona biraz enerji toplayabilmek için.. Bende toplum ile beraber bir asya yakasına bir avrupa yakasına sürüklenip gidiyorum. Sis olduğu zamanları seviyorum işte o yüzden. Sanki değişik bir şeyler yapıyormuşum gibi geliyor, başka bir şehre uyanmışım gibi, başka insanlarla gidiyormuşum gibi. Evet, yoksa bende delirdim mi?
Sevgiler..

ali zafer sapci dedi ki...

İlgiyle, severek okudum. Teşekkürler.

Aydedeye havlayan dedi ki...

hayat dediğimiz şey büyük kocaman bir "an" herhalde.. ne geçmiş ne gelecek, ne dün ne de yarın.. o yüzden anı hakkıyla yaşamak önemli olan. bize sunulan ışıltılı zamanı yavaş yavaş, ağır ağır içmek ve parlayabildiğimiz kadar parlayabilmek diğer insanlara. bir kişi karanlığa düşerse çukurda tek başına çürür gider ama bir kişi aydınlanırsa altında yüzlerce çiçeği de tomurcuklandırabilir..
elinize sağlık

Adsız dedi ki...

selam ben senay, gercekten super bir site, eger facebook veya twitter varsa eklemek isterim...

MeaCulpa dedi ki...

Çok tşkler:) Twitter'dan takip edebilirsiniz. http://twitter.com/hasimarikan