10 Ocak 2009

Yüzde kaç kendinizsiniz siz?

Benim diye etrafınıza gösterdikleriniz yüzde kaçınız sizin?
Bir türlü cesaret edipte gösteremediğiniz daha yüzde kaç var geride?
Sahi yüzde kaç kendinizsiniz siz?

Düşündünüz mü hiç?
Yüzeyüz kendiniz olamadığınız için, acaba;
Yüzde kaç mutlusunuz?
Yüzde kaç aşıksınız?
Yüzde kaç annesiniz, babasınız, dostsunuz, sevgilisiniz?
Yüzde kaç gerçeksiniz?

Hayal ettiniz mi hiç, yüzdeyüz kendiniz olabilmeyi?
Cesaret edip deneyemediniz mi, tüm çıplaklığınızla ortaya çıkıp, ben buyum işte diyebilmeyi?
Peki sizi hiç rahatsız etmiyor mu, üstünü örtüp, unutmaya çalıştığınız, yok saydığınız o duygular?
Kurtulmak için hiç bir istek duymuyor musunuz, yıllardır ruhunuza yerleştirdiğiniz sizi kısıtlayan o sınırlardan, kurallardan, yargılardan?

Neden çekiniyorsunuz yüzdeyüz kendiniz olarak yaşamaktan?
Reddedilmek, yeterince iyi olamamak mı korkutuyor sizi?
Yüzdeyüz kendiniz olarak yaşama riskini mi göze alamıyorsunuz?
Cesaretiniz mi yok, sizi teslim alan alışkanlıklarınıza, bağımlılıklarınıza meydan okumaya?
Gerçek olduğuna kendinizi inandırdığınız sahtelikleri kaybetme korkusu mu yoksa, böyle elinizi kolunuzu sımsıkı bağlayan, sizi basiretsiz kılan?

Olanla mücadele edebilmek için olması gerekene sığınmak,
Yüzdeyüz kendin olmak yerine olman istenen kişi olmaya çalışmak.
Kişisel arzular yerine hep dışarıdan gelecek motivasyonlara ihtiyaç duymak.
Beyninde oluşturduğun negatif düşüncelerin parmaklıkları arasında hapis kalmak.
Yüzdeyüz kendin olmak yerine, senden beklenenlere göre kendine sürekli yeni yeni imajlar oluşturmak.

Hadi!
Hiç olmazsa itiraf edin kendinize gerçeği.
Aslında bunun böyle olması gerekmediğini.
Bu kolay yolu kendinizin seçtiğini.
Bunları bilerek kabullendiğinizi.
Keşfedilmemiş yolları denemeye cesaretiniz olmadığı için bilinen, kalabalık ana yolları tercih ettiğinizi.

Alın artık üzerinize, yaptığınız seçimlerin, verdiğiniz kararların tüm sorumluluğunu.
Kabul edin artık, parmaklarınızın arasından akıp gidenin sizin kendi hayatınız olduğunu.

25 Kasım 2007
Haşim Arıkan

7 yorum:

Limpidarkk dedi ki...

zordur ben olmak cesaret gerektirir
zordur ben olmak yıkmak ister toplum benliğimi
çok zor ben olmak acı verir çoğunlukla şarap gibi bir yandan da keyiflendirir ve bağlar kendine aşk ile
zordur ben olmak yürüse de herkes üstüme yinede güzel özgür olmak, farkında olmak benliğin ve fark ettirmek evrene.
zordur fark etmek görünmezken kalabalıkta bilmek kendinin ve herşeyin değerini...

ali@ dedi ki...

Hoş bir deneme olmuş.
...
Kendimiz olamıyoruz, kendimiz kalamıyoruz.
Bir tarafımız hep eksik kalıyor. Doğru.
...
Kolay gelsin, kaleminize kuvvet...

Enis Diker dedi ki...

Gücümüz yetse istediğimiz herşeyi yapabilmeyi ne yapardık, harcayıp ta bitiremiyeceğimiz kadar paramız olsa nerelere gider, neler satın alırdık, hiç tükenmiyecek nefesimiz olsa nereye yüzer yada koşardık yada bir insanı ne kadar sevebirdik, kaç çocuk büyütürdük, kaç fakir doyururduk.

Sınırlarımız her zaman bizi engelleyen , hakikatimizi araştırmamıza engel olan şeyler değilmiş gibi geliyor bana. Bizi eğip büken, potanselimizi hayatın akışına boşaltan engeller çoğu. Herşeye yapmayı gücümüzü yetsede ve uzansak ona, kapımızın önüne bırakısa biri her seferinde- bu seferde ona ulaşmaya gücümüzün normalde yetip yetmeyeceğini düşünürdük, steril bahçemizde.

Birde isteklerimizin yüzde kaçı bize ait :) Potansiyellerimiz bizim de , meyillerimizin ne kadarı bize ait? Hayatın içinde hakikatı aramak : bir yerden hayata bakan, eleştiriye açık, sorgulayan uyanık ruhun işi - viva dasein :))

ELİF dedi ki...

çok güzel bır yazıydı yüregıne saglık...
dogru dıyorsun yüzde kaç kendımızız bence?
hiç düşünmedım ama herhalde yüzde ellilerde falan gıbı...
gercekten kendımızız dedıgımız cümlelerde...

metanoia forever dedi ki...

düşünmek bile istemiyorum kaç çıkar diye...bütün problemleriminde bundan kaynaklandığını biliyorum..

aysema dedi ki...

"Ben" olmak bazan işin kolayına kaçmak anlamına gelir mi ki? Ben, olmak, kolay bence... Zor olan, "biz" olabilmek. Çünkü "biz" olurken "ben"den ödün vermek zorunda kalıyorsunuz.
İki seçenek:
Ya "ben"le,
Ya da "bİz"le mutlu olmayı seçeceğiz...

"Biz" in yaşattıkları o kadar güzel ki ödün vermeye değer dedim ben...

Çok mu karışık oldu?

Müjdat Aslan dedi ki...

kendi bedeninde başkasını yaşamak zordur..ya da başka bir bedene kendi ruhunu sıkıştırmaya çalışmak..ama yeterince cesur değiliz işte olmuyor bazen olması gerekenler..yıkamıyorsunuz bazı olguları..karşı duramıyorsunuz acız bedeninizle milyonlarcasına..