3 Ocak 2009

Dedim ya, ben bir insanım!

Düşünüyorum. Öfkeleniyorum..
Düşünüyorum. Seviniyorum.
Düşünüyorum. Korkuyorum.
Düşünüyorum. Mutluyum.

İnsanım!
Bu yüzden de doğal olarak sürekli düşünüyorum.
Deneyimlerimi ancak düşüncelerimle tanımladıktan sonra zihnime kaydedebiliyorum.
Duygularımı, hissettiklerimi ancak düşüncelerimle tanımlayabiliyorum.

İnsanım!
Unutuyorum.
Duygularımı düşüncelerimle benim yarattığımı.

Ve kendi yarattığı canavara yenik düşen, ama bunun farkında olmayan bir kahramanı oynuyorum.

Düşünüyorum.Nefret ediyorum.
Düşünüyorum.Acı çekiyorum.
Düşünüyorum.Endişeleniyorum.
Düşünüyorum.Pişman oluyorum.

Neyim ben?
Sebep miyim?
Sonuç muyum?
Bulamıyorum.

Nasıl olduğumu düşüncelerimle ben mi belirliyorum?
Düşüncelerim mi benim nasıl olduğumu belirliyor?

Kendimin kurbanı mıyım, yoksa celladı mı?
Çözemiyorum!

Vade yavaş yavaş dolarken, ben durmadan yürüyorum.
Düşüncelerimi ilham kaynağı olan bilincime hiç bakmadan, bilincimde sürekli biriken çözümlenmemiş, silinmemiş, incinmeler ve yara izleri ile yürüyorum.
Sorgulamadığım, değiştirmeye çalışmadığım bilincim hep aynı düşünceleri oluşturmaya, aynı düşünceler beni hep aynı duyguları yaşatmaya devam ediyor ve ben durmadan yürüyorum.

Hep aynı duyguların hapsinde;
İsyan ediyorum.
Şikayet ediyorum.
Dünyayı ya da başkalarını suçluyorum.

Suçlu gerçekten onlar mı yoksa ben miyim?
Cevabını bulabilmek için,
Düşünüyorum.

03 Ocak 2009
Haşim Arıkan

3 yorum:

sufi dedi ki...

Suç aranırsa bütün suçların sebebi, kötülüklerin kaynağı BİZ'iz galiba.

Brajeshwari dedi ki...

:)

gülümsüyorum ama düşünmeden...


ne güzel sorgular bunlar..Cevaba yaklaştırıyor insanı..

Su dedi ki...

Korkuyorum sizden...

Cevaba yakınız çünkü..