13 Temmuz 2008

Size bir şey sorabilir miyim?

Birine bir borcunuz ya da birinden bir alacağınız olduğunda kendinizi huzurlu hissedebiliyor musunuz?
Borçlu ya da alacaklıyken aklınız rahat olabiliyor mu?
O borcu veya alacağı hiç düşünmeden durabiliyor musunuz?
Çok azdır herhalde borçlu ve alacaklıyken huzurlu olmayı becerebilen.
Soruyu bir de tersten sormak istiyorum.
Borcunuzun son taksidini de ödeyip hesabı kapattığınız an da kendinizi nasıl hissedersiniz?
Kuş gibi hafiflemez misiniz oradan ayrılırken?
Keyifle gülümsemez misiniz?
Hayat daha bir keyifli hale gelmez mi sizin için?
Bu olayın maddi boyutu tabi.
Peki manevi boyutta durum bundan çok farklı mı ki?
Ne dersiniz?
İşin kötüsü en çok açık hesabı o tarafta bırakmıyormuyuz hepimiz?
Sebep olarak adına onur, gurur, intikam, ceza ne dersek diyelim, sizce de bir yığın hesabı açık bırakmıyormuyuz hep ardımızda?
Kapanmamış bu hesaplar en çok kimi huzursuz ediyor acaba?
Kim kaçırıyor bu hesabı kapattığında yaşayacağı huzuru, mutluluğu?
Karşınızdakinin bu hesabı kapatıp kapatmadığını bilebiliyor musunuz?
Kimin aklına gelip sürekli üzüyor onu bu açık hesaplar?
Kimin enerjisini çalıp duruyor acaba?
Biz inatla tam tersini yapmaya devam etsekte maalesef huzurlu bir yaşamın yolu ardımızda açık hesap bırakmamaktan geçiyor.
Bilinmeze doğru hızla devam eden zaman yolculuğumuzda eğer biraz huzur arıyorsak ardımızda açık hesap bırakmamayı acilen ögrenmemiz gerekiyor.

13 Temmuz 2008
Haşim A.

Hiç yorum yok: