28 Temmuz 2008

Üç hırsız...

Her sabah karşıma çıkmasa olmaz. Mendebur suratlı şey. Suratında meymenet yok ki zaten. Bir de hiç bir şey yapmamış gibi pişkin pişkin sırıtmıyor mu insanın suratına!

Nefret ediyorum bu adamdan. Sanki onun üstüne vazifeymiş gibi. Yine altan alttan iğneledi durdu. Yok insan da biraz hırs olurmuş. Yok insan yaptığı işe biraz saygı gösterirmiş. Şeytan diyor çarp suratının ortasına bir tane osmanlı tokatı….

Ya valla kafayı yiyecem ben. Bugünde yaptıramadım şu televizyonu. Tam bir ay oldu bozulalı. Yakında kırkı çıkacak zavallının. Şimdi nasıl seyredeceğim Lost’u? Nereden bulucam bu saatte nöbetçi tamirci ben yaaa…

Allahım sen bana sabır ver. Gecenin bu saatinde yine açtı müziği sonuna kadar Allahın belası. Sıkıysa çık ikaz et. Zebellah gibi dikiliyor insanın karşısına. Allahım bir sebep ihsan eyle de bu adam taşınsın bu evden artık.

Bak yine arıyor! Ay şiştim valla. Neden anlamıyorsun be adam ar tık se nin le gö rüş mek is te mi yo rum! Anla artık yaaaa. İlle de yüzüne mi vurmam gerekiyor bunu senin…

Çalışmam lazım, Çalışmam lazım. Sınava artık iki gün kaldı. Çalışmam lazım. Sonunda yumurta kapıya dayandı işte. Abi nasıl biter bunca sayfa iki günde. Ne b.k yicem ben şimdi. Canım da zerre kadar çalışmak istemiyor…

Yaz geldi yine iğrenç kokmaya başladı bu adam. Ne yiyiyor böyle bu kadar berbat kokacak kadar. Neden hiç kimse bir şey söylemiyor bu adama anlamıyorum. Bir tek ben miyim onun kokusundan rahatsız olan. Hayatta söyleyemem ona ben bunu. Öööf ya ööfff…

Abi bana müstahak bu. Kafama tüküreyim abi ben. Bu yoklukta bayıldık bir dünya parayı, yaptırdık kaydımızı kursa. İngilizce ögrenecez diye. Ne oldu? Toplasan kaç kere gittin acaba kursa? Madem gitmeyeceksin neden yaptırırsın kursa kaydını boşu boşuna. Yahu para boşa gidiyor valla. Acaba bugün gitsem mi ki kursa…

Ne demek canım tabi ki bırakabilirsin bana. Bu akşam evde yalnızım zaten. Hakan iş seyahatinde. Ayşe de bir arkadaşın da kalacak bu gece. Tamam canım saat 20:00 gibi bekliyorum. Allah kahretsin elim kırılsaydı da açmasaydım şu lanet telefonu. Tam uzun bir aradan sonra nihayet sakin bir gece geçireceğim diye düşünürken... Nasıl diyebilirdim ki ben ona bu gece müsait değilim diye. Üç gün konuşmazdı benimle…


Neler hissettiniz yukarıdaki satırları okurken?
Kimbilir sizde de neler vardır bunlara benzeyen.
Nasıl sıkıyor insanın canını değil mi?
Nasıl kaçırıyor insanın bütün keyfini?
Bütün bunlar!

Biliyor musunuz?
Aslında herşey o muhteşem üçlünün başının altından çıkıyor. Onları ilk, sevgili Dost Can Deniz’den duymuş, o güne kadar yaşadıklarımı düşününce de ne kadar çok hak vermiştim Dost’a. Tam bir enerji hırsızı onlar.

Kimden mi bahsediyorum?
Yapılması gerekenler listesinde yer alıpta bir türlü yapamadıklarımızdan, bizi sürekli rahatsız edipte bir türlü dile getiremediklerimizden, başlayıpta bir türlü bitiremediklerimizden. Yani ertelediklerimizden, toleranslarımızdan ve tamamlayamadıklarımızdan. Bir türlü son noktayı koyamadığımız için sürekli beynimizin içinde kıvranıp duran, aynı zaman da bizi de kıvrandıranlardan.
Az önce de söylediğim gibi kimbilir sizin hayatınız da da neler vardır böyle ertelediğiniz, tolere ettiğiniz, başlayıp bir türlü bitiremediğiniz!

Peki;
Onları daha ne kadar görmezden gelmeye devam edeceksiniz?
Onlara daha ne kadar sabredeceksiniz?
Daha ne kadar tamamlamadan taşımaya devam edeceksiniz onları sırtınız da?
Daha ne kadar enerjinizi kaptıracaksınız bu hırsızlara?
Ne zaman onları birer birer çözümleye başlayıp açığa çıkan enerjinizle çok daha güçlü, çok daha keyifli gülümseyerek bakacaksınız hayata?
Ne zaman alışacaksınız onlarsız yaşamaya.

27 Temmuz 2008
Haşim A.

1 yorum:

Filiz Benera dedi ki...

Resmen kahkaha attım bu yazıya verdiğiniz örnekleri okurken :))
Gerek duygusal gerek maddesel birikenler hakikaten insanın enerjisini çalıyor.
Uzunca bir liste yapıp, bir an önce çözülenlerin üstünü silmek en iyisi sanırım.
Yeni gelenleri de biriktirmeden anında çözmek...
Erteleme !
Her şeyi anlayışta bir yere kadar ! (bu madde sevgiyle uygulansa gibi geliyor bana )
Eksikleri biran önce tamamla. !

Bu sıra eni konu bu üç hırsızla mücadele ediyorum. Umarım başarırım, başarırız...