18 Haziran 2008

O gece...

O kimseye söylemese de bu aşk çok büyük bir leke bırakmıştı onun kalbinde. Sigarasından derin bir nefes çekerken kulakları sağır eden bir sessizlik hakimdi evin içinde.
Sessizliği bozmak için müzik setine yöneldi. Ama o müziğin sesini açtıkça, müziğin sesi yerine içindeki sessiz çığlığın sesi daha çok yükseldi.
“Yeter artık” dedi. “Yeter” “Tamam itiraf ediyorum bitsin artık yıllardır devam eden bu işkence” “ Hayat bizim biraraya gelmemizi engellese de, ben hala seviyorum onu. Hem de ilk günkü gibi delicesine”
Bu sözlerin ardından oturduğu yerden kalktı ve gülümseyerek seyircileri selamladı. Seyirciler ise onu ayakta çılgınca alkışladı.
O kuliste tek başına sessizce ağlarken, salonu boşaltan seyircilerin ellerinde ıslak mendilleri vardı.
O gece herkes sustu, hepsi yüreklerindeki, ıskaladıkları aşklara ait, çıkaramadıkları o büyük bir lekeleri hatırladı.
O gece herkes, tek ya da çift kişilik yataklarına girdiklerin de geçmişin, tozlu sandıklarında saklayarak unutmaya çalıştıkları duygularını tekrar gün yüzüne çıkardı.
O gece herkesin boğazında düğümlenen hıçkırıkları ve gözlerinden sessizce yastıklarına akıttıkları gözyaşları vardı.
"Aşta engel ne kadar büyükse, yaşanan aşkta o kadar büyük ve unutulmaz oluyordu"
29 Temmuz 2007
Haşim A.

Hiç yorum yok: